AYHAN ÇIKIN, TÜYAP KİTAP FUARINDA ANILIYOR!

Nevzat Çağlar Tüfekçi 24/04/2017 - 10:35:04

28 Şubat’ta kaybettiğimiz değerli bilim insanı Prof. Dr. Ayhan Çıkın için, 24 Nisan Pazartesi günü, İzmir TÜYAP kitap fuarı 3. Konferans salonunda 18-19.30 arasında, TARİŞ standında söyleşi düzenlenildi. Söyleşiyi yöneten Ferzan Sarpkaya, konuşmacıları TARİŞ Başkanı H. Cahit Çetin, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Ferhat İşlek, Nevzat Çağlar Tüfekçi. Paneldeki konuşma notlarımdan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

DOKTORA TEZİ İÇİN BİR EV PARASI HARCADI!

“İzmir ve Çevresindeki Mevcut Tarım Kooperatifleri ve Sorunları” adıyla tezimi aldım. Bir sene ben arazide dolaştım. İzmir’in o zaman 700 civarında köyü vardı. 400 köyünü araştırma için yayan-yapıldak dolaştım. Bir ev parasından fazla kendi cebimden para gitti bu araştırma sırasında. Bu verileri topladıktan sonra, İzmir ve çevresinde kooperatiflerle ilgili bir çalışma ortaya çıktı. Ne oldu? Çok umutlarla gittim, hayal kırıklıkları yaşadım(70’li yıllar) “

BURSUN VERİLMEYİŞİ…

Paris’e kendi paramla, maaşımı transfer ederek gitmiştim. Fransız Dışişleri Bakanlığına gittim. Onlara, “Sizin Türkiye ile ilgili bir bursunuz yok mu?” diye sordum.  Oradaki bir memur, “Biz bunu verebiliriz ama Türkiye’den onay gelmesi lazım”  dedi. Oturduk bizim Dışişleri Bakanlığına mektup yazdık. Mektupta bursu tanımladık, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinden, Tarım Ekonomisi Bölümünden, şu şu konularda çalışan birisinin alacağını yazdık. Bu tanımda sadece benim adım yok ama mektup beni tarif ediyor. Zaten ben Fransa’ya okulun bilgisi dâhilinde ve onların izniyle gitmişim. Ama ne yazık ki benim burs gelmedi. Yıllar sonra ben bölüm başkanı yardımcılığı yaparken, olayı araştırdım. O yılların evraklarını çıkarttım. O yazının cevabı maalesef, kendi Bölüm Başkanımızın imzasıyla, ne hazindir ki, “bizim bölümde bu tanımlara uyan böyle birisi yoktur” diye cevap verilmiş. Böyle bir cevap gönderildiğini görünce insan ister istemez üzülüyor…

BİR ÖĞRENCİSİNİN ZİYARETİ

Hastanedeyken elinde çiçekle, mezun bir hanım öğrencim girdi odaya. “Ben Ayhan Hocayı arıyorum” dedi. Ben o sıralar 45-46 kiloya kadar inmişim. Önceki halimden hiç eser yok. Şöyle bir baktım öğrencime… Ona, “Sen Ayhan Hoca’yı tanıyor musun?” diye sordum. “Tanıyorum” dedi. Baktım kızcağıza, benim desem, kızın morali alt-üst olacak, belli…

 “Hastalığını duydum da geçmiş olsuna geldim” dedi.

“Ayhan Hoca biraz önce dışarı çıktı, geç gelebilir, siz isterseniz çiçeği bırakın, ben selamınızı iletirim” dedim. Kızcağız çiçeği bıraktı, “Selam söyleyin” dedi, çıktı gitti… Fark ettim ki, ben çok değişmişim. Benim öğrencim, beni tanıyamıyor.

BABASI: OĞLUM MEZARLIKLARDA SANA YER YOK!

Bir olay daha anlatayım, öbür tarafa gidiş gelişlerle ilgili olarak. Hep bir yerleri dolaşıyorum; ameliyat öncesi mi ameliyat sonrası mı bilmiyorum. Kat kat göklerde gezmediğim yer kalmadı. Hayal mi, rüya mı; onu da bilmiyorum. Gezerken, babamı buldum. Babam beni sırtına aldı, bütün mezarlıkları gezdirdi… Daha sonra köyde(Yatağan-Cazkırlar) virane bir evimiz var, orada sırtından indirdi beni. “Oğlum sana burada(mezarlıklarda) yer yok, geriye dön!” dedi.  Böyle bir şeyi yaşadım.

PROF. DR. MUSTAFA ÖZBARAN-EÜTF KALP DAMAR CERRAHİSİ ABD

 “200'e yakın yaptığım kalp nakli operasyonları arasında bende en fazla iz bırakan şahsiyetlerden olmuştur. Her yeni şiirini veya kitabını okuduğumda, yeni bir göreve soyunduğunu haber aldığımda, yüzüme tatlı bir tebessüm çöker ve geçtiğimiz o fırtınamsı günler aklıma gelir; iyi ki kalp naklini yapmışız derim. Topluma tüm beynini, her şeyini adamış bir insana, toplumun bir hediyesidir o kalp...”

PROF. DR. MUSTAFA AKIN-EÜTF KARDİYOLOJİ ABD

Kalp yetmezliğini işlediğimiz bir TV programında, tam sırası dedim ve hocamıza bir soru yönelttim; “Sayın Hocam, siz şiir yazıyorsunuz, sanatçı yönünüz var; duygusal durumunuzda,  sevginizde bir değişiklik oldu mu?” dedim. “Hayır, hiçbir değişiklik olmadı” cevabını aldım. Bunun üzerine, “gençler artık sevgilinizin adını ağaçlara çizeceğiniz kalbin içine yazmayın, sevgilinize duygularınızı beyin resmi çizerek anlatın şeklinde ifadeyle söyleşimizi bitirdim.