Güllük Dalyanı Tehlike Altında

Yarımada Gazetesi 07/01/2020 - 07:45:08 Bu haber 4542 kere okundu
Güllük Dalyanı Tehlike Altında

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlatılan Güllük Limanı revizyon projesinin ÇED(Çevresel Etki Değerlendirme) raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kabul edildi. ÇED raporunun, mevcut limanın revizyonunu değil, yeni bir liman yapımına onay verdiği, liman genişletme çalışmalarının balıkların üreme ve kuşların barınma yeri olan dalyana zarar vereceği için Güllüklüler, Çevreciler ve Bilim İnsanları bu rapora itiraz ediyor.
 
Bakanlıkça 03.01.2020 tarihinde kabul edilen ÇED raporuna karşı çıkanlar, “Güllük Limanı Revizyonu Projesi ÇED Raporunun birbiriyle çelişkili bilgiler içermesinin yanında, projenin hayata geçmesi durumunda Milas sınırları içinde yer alan Güllük Körfezi-Dalyanı ve çevresinde ne yazık ki bir daha geri dönülemez yıkımlara yol açacağı kaçınılmazdır. Bu Raporu onaylayanlar ve hayata geçirecek olanlar tarih karşısında sorumlu olacaklarını unutmamalıdırlar” diyerek tepki gösteriyorlar.
 
KUŞ TÜRLERİ ZARAR GÖRECEK
 
Bölgenin faunistik açıdan önemini ortaya koyan çevreciler ve uzmanlar şunları söylüyor: “Özellikle bu dalyan, balıkların üreme ve yaşam alanı olduğu kadar, su kuşları tarafından da yoğun olarak kullanılmaktadır. Limanla Dalyan ağzı arasında 150-200 metre kadar mesafe bulunmaktadır. Akdeniz fokunun yanı sıra Dalyan, kuş türleri için önemli bir sulak alan niteliğindedir. Bu dalyan yoğun bir kuş popülasyonu barındırmaktadır. Projenin gerek yapım gerekse işletim aşamasında olası deniz kirliliği, gürültü ve ışık gibi kirleticilerden kaynaklanan çevresel sorunların ortaya çıkma olasılığı yüksektir. Limandaki gemi trafiğinin artması, özellikle gece ışıklandırma ve gürültü, dalyandaki kuş popülasyonunu strese sokabilecektir. Birleşmiş Milletler çevre sorunlarına yaklaşımını, ‘ekonomik gelişmeyi ve kalkınmayı engellemeyecek şekilde doğa koruma stratejilerinin geliştirilmesi’ şeklinde tanımlamıştır. Bölgedeki Güllük Dalyanı kuş faunası ve Akdeniz foku özel ilgi gerektiren biyoçeşitlilik değeri olup, sürdürebilir kalkınmanın temel kriterleridir.”
 
KÖRFEZDEKİ İÇ-DIŞ AKINTI
 
Güllük Limanının şimdiki yere yapılmasının baştan yanlış olduğunu, limanın Dalyan’a zarar verdiğini söyleyen S.S. Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ramazan Özkaya şöyle konuştu: “Limanın yapılış yeri yanlış. 160 bin nüfuslu bir ilçenin sahil beldesinin yol kenarlarında ve kıyı şeridinde maden yığınlarından kalkan tozlar çevre ve insan sağlığının tehdit etmektedir. Binlerce yılda oluşan Güllük Dalyanı, bu mevcut ve yeni yapılacak limandan mutlaka zarar görecektir. İskele ayakları, Dalyan’a gelen alüvyonları tutacak ve o bölgede bir sığlaşma meydana gelerek, balık yaşamı sona erecektir. Güllük körfezindeki iç ve dış akıntıyı kesecektir. İskele ayakları Dalyana olan akıntıyı kesmemeli. İskeleden atılan, dökülen her şey Dalyan’ın canlı yaşamı için tehlike unsurudur. Güllük Dalyanına yapılan liman vaktiyle tam Güllük’ün karşı kıyısında bulunan Karaburun Fenerinin olduğu yere yapılmalıydı. Bunun için halâ geç kalınmış değildir.”
 
ÇED RAPORU GERÇEKLERİ GİZLİYOR
 
ÇED Raporunun; eksik, çarpıtmalarla dolu olduğunu, gerçekleri gizlediğini belirten ve yaşamını Güllükte sürdüren emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Adnan Erkuş, limanın dalyandan çıkarılıp açık denizde yapılması gerektiğine vurgu yaparak şöyle konuşuyor: “Bu rapor bu haliyle dikkate alınabilecek bir rapor olmaktan uzaktır. Bir an önce, içinde akademisyenlerin ve çevre mühendislerinin bulunacağı bağımsız bir heyet tarafından tüm ekosistem dikkate alınarak ciddi ve ülke çıkarları gözetilerek bir araştırma yapılıp yeni bir ÇED Raporu hazırlanması yoluna gidilmelidir. En önemlisi ise, proje revizyonundan öte, var olan liman da Dalyan’ın ağzından kaldırılarak, açık denize yakın alternatif bir yere taşınmalıdır. Aksi halde bu projenin ülkemize maliyeti çok ağır olacaktır. Gelecek kuşaklar hiçbirimizi affetmeyecektir. Bizler, şimdiden ulusal ve uluslararası platformlarda bunun takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum.” 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 03.01.2020 tarihinde onaylanan ÇED raporunun askıya çıkarıldığı ve askıda kalacağı 10 günlük süre içinde, çok sayıda kişinin Güllük Limanı Revizyon projesi ÇED raporuna itiraz edeceği öğrenildi.
 
GÜLLÜK LİMANI REVİZYONU ÇED RAPORUNA İTİRAZ İÇİN KISA DİLEKÇE ÖRNEĞİ
 
T.C. MUĞLA VALİLİĞİ
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ’ne,
Konu: T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Muğla İli Milas İlçesi Manastır Mevkii,
Güllük Limanı Revizyonu Projesi, ÇED Raporu Kabulüne İtiraz
1. ÇED Raporu’nda Yanıltıcı Bilgiler Mevcuttur.
a) Rapordan ve rapordaki proje çizimlerinden de anlaşılacağı gibi, bu bir “liman revizyon” projesi değil, yeni bir liman projesidir.
b) Görsel haritada liman uzunluğu gerçek boyutlarında gösterilmemiştir. Çünkü gerçek boyutlarında gösterilmesi durumunda; limanın Dalyan’ın ağzını nasıl kapattığı görülecek ve harita Dalyan’ın varlığını da içermek durumunda kalacak ve gerçek açığa çıkacaktır.
c) Raporda sanki dalyan yokmuş gibi, Sarıçay’ın doğrudan körfeze döküldüğü gibi gerçek olmayan bir harita kullanılmıştır. Oysaki Dalyan’ın ağzı 1-2km.lik bir suyla ve bataklıkla kaplıdır. Mevcut liman zaten Dalyan’a 80m yakınken, yeni liman daha da yakın planlanmıştır ve böylelikle bu durum gizlenmeye çalışılmıştır. Üstelik bir de bu projenin hemen ötesinde ve Dalyan’a daha da yakın alana yapılması planlanan Balıkçı İskelesi projesi mevcuttur.
d) Raporda limanın şehre uzaklığı, Güllük merkez baz alınarak verilmiş ve sivil halka zarar vermeyeceği savunulmuştur. Oysa limana 100 bile olmayan uzaklıkta 850 konutluk Orjan Sitesi bulunmaktadır. Şimdiki durumda bile kanserojen maden tozları ve gürültüden büyük rahatsızlık duyulmaktadır.
e) Raporda denize dolgu yapılmayacağı belirtilmekte, ama rapordaki haritadan limanın hemen arkasındaki büyük bir alanın tıraşlanacağı anlaşılmaktadır. Burası zeytinliklerin olduğu bir dağdır. Bu durum projede ne yazık ki gizlenmektedir.
f) Liman kapasitesinin aynı kalacağı bilgisi doğru değildir. Bu bilgi, raporda verilen gemi tonajlarının artırılması, limanın 503m’ye çıkarılması ve limana tren yolu yapılması projelerine aykırı düşmektedir. Kapasite artışı olmayacaksa bu liman niye yapılmaktadır?
g) Raporda Bafa Gölü ve Köyceğiz Dalyan’ından söz edilip, ne yazık ki Dalyan’ın uluslararası sözleşmelere göre korunması gereken sulak alanlar olduğu ve yine ülkemizin de imzaladığı korunması gereken canlıları barındırdığından söz edilmemektedir. Üstelik Dalyan ile 3-4km ötedeki Tuzla lagünü arasında canlı (kuş, balık) geçişleri mevcuttur ve bu geçiş her sabah ve akşam gerçekleşmektedir.
h) Raporda bölgede tarihi eser ve alan yokmuş gibi gösterilmektedir. Oysa limanın olduğu yerin adı bile Manastır Mevkii’dir. Güllük, tarihi Hermias kentidir ve limanın hemen karşısı da İasos antik kentinin ve limanının kalıntılarını içermektedir.
i) Gemi trafiği rotası sanki Güllük yerleşiminin kıyısından geçiyormuş da karşı kıyıya alınacakmış gibi bir yanılgı yaratılmaktadır. Oysa zaten bugün de aynı rota söz konusudur.
j) Raporda gemi trafiğinin yaratacağı risklerden hiç söz edilmemiştir. Büyütülecek limanla birlikte kapasite artışı, gemi tonaj ve sayısındaki artışın olacağı açıktır. Zaten mevcut kültür balıkçılığı ile av balıkçılığı gemi ve tekneleri ile turistik teknelere bu artış da eklendiğinde herhangi bir gemi kazasının olmaması mümkün değildir. Böyle bir durumda zaten kanserojen maden tozları taşıyan gemilerin bırakın körfezi çok büyük bir bölgeyi mahvedeceği açıktır.
k) Proje inşası sırasında ortaya çıkacak çevre tahribatı yok sayılmıştır. 7/24 bir yıl boyunca (ki bu zaman diliminin aşılacağı beklenen bir durumdur) denize çakılacak binlerce kazığın gürültüsü ve deniz dibi tahribatı büyük olacak; tam da Dalyan’ın ağzında gerçekleşeceği için de tüm doğal yaşam büyük zarar görecek; Güllük’ün bu kesiminde yaşayan insanlar büyük rahatsızlık duyacaklardır.
2. Bilirkişi Raporu Çelişkilidir ve Yanlıdır.
Uzun uzun Dalyan flora ve faunasının önemini, değerini anlatan Bilirkişi Raporu, ne yazık ki liman inşa ve işletmesinin buraya zarar vermeyeceği sonucuyla bitmektedir. Bu her şeyden önce bilimsel etiğe aykırıdır.
3. Proje İnşa Süreci ve İşletmesi İnsan ve Çevre (fauna ve flora) Sağlığına Aykırıdır.
Maden depolama, boşaltma ve ulaşımdan dolayı Güllük’ün yolları, Dalyan ağzı ve limanın altı maden tozlarından geçilmez durumdadır. Bu proje ile birlikte bu çok daha korkunç boyutlara ulaşacaktır. Şimdiden kanser vakaları ve ölümleri artmıştır, gelecekte daha da artacaktır. Mevcut limanın altında canlı kalmamıştır. 1 yıl 7/24 süreceği belirtilen liman inşa süreci ise, kazık çakma gürültü ve titreşimleri ile dağın tıraşlanması gürültü ve tozları hesaba katıldığında, uzak yıllara kalmadan daha inşa aşamasında çevre ve insan sağlığı onulmaz yaralar alacaktır. Olası dümen kilitlenmesi ve gemi kazalarının yaratacağı sonuç ise çok daha büyük boyutlarda olacaktır. Körfez akıntı sirkülasyonunun kesilmesi de buna eklendiğinde, endemik ve dünyaca koruma altına alınan deniz dibi canlıları ile Dalyan-Körfezdeki balığı yiyen ve denizinde yüzen insanların sağlığı büyük bir tehlike altında kalacaktır.
İSTEM:
1. ÇED Raporu birbiriyle çelişkili bilgiler içermekte ve gizlenen gerçeklerle doludur ve iptal edilmelidir.
2. Bilirkişi Raporu içerik ve vardığı sonuç açısından kabul edilemez nitelikte ve akademik etiğe aykırıdır. Bilirkişi ÇED firmasının tuttuğu elemanlardan değil, yeniden ve içinde mutlaka çevre mühendislerinin ve su ürünleri akademisyenlerinin bulunduğu bağımsız bir heyet tarafından oluşturulmalı ve üstelik bizzat bölge incelenerek rapor hazırlanmalıdır.
3. Var olan limanın yeri bile yanlışken, çevreye ve insan sağlığına bu kadar zarar vermişken, bu proje tam bir yıkım projesi olacaktır. Limanların yapılmasına kimse karşı değil; ancak maden taşıma amaçlı bir limanın çevreye ve insana minimum zarar vereceği bir yere taşınması en uygunu olacaktır. Bu proje iptal edilmelidir.
Saygılarımla,
TARİH:
TCKN:
İSİM-SOYİSİM:
İMZA:
ADRES:

Yorum