Türkiye’de olması düşünülen ve önerilen Cumhurbaşkanlığı Sistemiyle ABD’deki Başkanlık sistemi arasındaki fark hayli fazla…
AKP ve MHP’nin önerdiği sistemin aksine ABD’de Kongre seçimleri başkanlık seçimlerinden ayrı olarak yapılıyor ve Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduran parti ile Başkan’ın partisinin iki ayrı parti olması mümkün hale gelebiliyor.
Yanı sıra ABD’de her iki senede bir seçmen yoklanıyor. Her 2 yılda bir, senatörlerin yaklaşık üçte biri yenileniyor.
Ayrıca ABD’de Başkan Yardımcısı, AKP-MHP’nin önerdiği sistemin aksine Başkan tarafından keyfi olarak atanamıyor. Senato Başkanı olarak seçilen kişi, aynı zamanda Başkan Yardımcısı oluyor.
Dahası, ABD Başkanı bir partiden aday olmakla birlikte, yine AKP-MHP’nin önerdiği sistemin aksine, o partinin genel başkanı olmuyor.
ABD’deki sistemin en can alıcı kuralı ise şu; Başkan Kongre’yi feshedemiyor ama Kongre 2/3 çoğunlukla Başkan’ı suçlayıp (Impeachment), yargılama sonunda görevine son verebiliyor...
ABD’de:
- Meclis bütçeyi kontrol eder.
- Mahkemeler yasaları denetler.
- Mahkemeler Başkan’ın kararlarını Anayasa’ya aykırı bulabilir.
- Başkan yargıçların atamalarını yapar ama senato bu atamaları kontrol eder veya onaylamayabilir.
TÜRKİYE’de:
- Başkan, KHK(Kanun Hükmünde Kararname)’lerle, Meclisin yetkisine ortak olacak.
- Başkan Meclisi feshedebiliyor/yeniliyebiliyor.
- AYM(Anayasa Mahkemesi)’nin15 üyesinde 12’sini atayacak.
- Başkan bütçe yapacak, Meclis’te kabul edilmezse, önceki bütçeyi kullanacak.
- 13 Üyeli HSK(Hakimler Savcılar Kurulu)’nın, 6 üyesini Başkan, 7’sini de başkanın denetimindeki Meclis belirleyecek.
(Kaynak: Berkant Gültekin haberi, BİRGün, 31.3.2017)