“Kurtuluş Savaşı’nda kanlarını verenlerin hakları ödenecekti. Yeteneklilere, çalışanlara hakları verilecekti. İmparatorluk döneminde olduğu gibi ezen ve ezilen, sömüren ve sömürülen sınıflar bulunmayacaktı. Cumhuriyet bu demekti. Devrim, en uygun koşulları bularak yeni insan tipleri yaratmak zorundaydı…”
Yukarıdaki ifadeler Köy Enstitülerinin kuramcısı, uygulayıcısı Eğitim Devrimcisi İsmail Hakkı Tonguç’a ait. İlerici, hümanist bir bakışla Cumhuriyet algısını Tonguç böyle ifade ediyor ve yaşamı boyunca mücadelesi bu eksende sürdürdü. 1928 Ankara doğumlu oğlu Dr. Engin Tonguç yaşadığı Cumhuriyeti ve yaşam öyküsünü “Umut Yolu” kitabında “Uygarlık, eşitlik, hakçasına paylaşılacak bir bolluk ve mutluluk getirecek bir Cumhuriyet’e inanmış bir kuşaktık. Ne var ki, ülkenin çalışma yaşamına katıldığımız yıllarda, kendimizi giderek hızlanan bir bozulma, bir yozlaşma sürecinde bulduk. Çalışma yaşamımız bunun içinde, inançlarımız doğrultusunda çırpınıp durmakla geçti. Onun için bu anılarda sevinçlerden çok düş kırıklıkları, mutluluklardan çok acılar vardır. Ama yeniden yaşama olanağı bulunsaydı, tüm olumsuz koşullara karşın, yaşam hakkımı ben yine böyle kullanırdım.” İfadeleriyle bizlere aktardı.
Dr. Engin Tonguç, onurlu bir yasam ve yapıtlar bırakarak 30 Aralık 2016 tarihinde aramızdan ayrıldı ve onu dostlarıyla beraber 31 Aralık 2016 tarihinde Soma’da sonsuzluğa uğurladık. Aramızdan ayrılışının üçüncü yılında “eğitim hakkı, sağlık hakkı ve aydınlanma” penceresinden onu bir kez daha hatırlayarak emeğini selamlıyoruz. Engin Tonguç, kaybından önce özel söyleşilerinde bizlere ileride “eğitim ve sağlık hakkı” üzerinden anılmasını talep etmişti. Kaybından sonra YKKED ve İzmir Tabip Odası işbirliği ile düzenlediğimiz panellerde bu evrensel kavramlara verdiği katkılarla onu andık. 20 Aralık 2019 tarihinde, aramızdan ayrılışının üçüncü yılında Ankara’da, eseri olan ve 2011 yılında kurulan İsmail Hakki Tonguç Belgeliği Vakfı’nda dostlarıyla beraber, Sayın Engin Tonguç’u, Koy Enstitüleri düşün dünyasına yaptığı katkıları anılarla birlikte paylaştık, söyleştik. Engin Tonguç, 1945 yılında da Ankara Atatürk Lisesinden, 1951 yılında da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Ülkenin ağır kaotik koşulları nedeniyle uzmanlığını, Hamburg Tıp Fakültesi İç Hastalıkları kliniğinde, 1958 yılında yaptı.
Dr. Engin Tonguç, Köy Enstitülerinin uygulayıcısı, kuramcısı, olan babası İsmail Hakkı Tonguç’un 24 Haziran 1960 tarihinde vefatı sonrası Sabahattin Eyuboğlu yönetiminde çıkmaya başlayan, dönemin önemli yayın organı “İmece” dergisi yayın kurulunda, 1961 yılında da “Yön Bildirisi” imzacıları arasında yer aldı. Köy Enstitüleri kültürel mirasının geleceğe taşınması imecesinde yer alışını “1960’ta babamın ölümünden sonra çocukluk ve gençlik yıllarında tanığı olduğum Köy Enstitüleri konusu ile ilgilenmek durumunda kaldım. Evdeki belgeliğin değerlendirilmesi ve tanıklıktan kaçmamak bunu gerektiriyordu. Bir neden daha vardı: Köy enstitüleri tam anlatılamamış ve anlaşılamamıştı. İçinde çalışanlar bile değişik yorumlar yapıyorlardı. Köy Enstitülerinden yetişenlerle birlikte, çalışmaya başladık. Ben 32 yaşındaydım. Bundan sonra, yaşamım boyunca, Köy Enstitüleri konusu, iş sağlığının yanında ikinci uğraşım olacaktı” ifadeleriyle anlatır.
Engin Tonguç, bu arada SSK kurumlarında iç hastalıkları uzmanı olarak hekimliğini sürdürür ve 1978- 1980 yılları arasında da SSK Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapar. 1981 yılında emekli olur ve İzmir’e yerleşir, 1984’te 12 Eylül faşizmine karşı “Aydınlar Dilekçesi”nde yer alır. Eşi Müstesna Tonguç”un kaybı sonrası sürekli olarak Soma’da yaşayan Engin Tonguç, Soma’da “Müstesna Tonguç Kız Yurdu” yaptırarak Somalı kız öğrencilerin yaşamlarında aydınlık bir sayfa açar. Dr. Engin Tonguç, Cumhuriyet dönemi tanıklığını günümüze aktaran önemli bir yazar, düşünür ve bilge bir insandı. Babası İsmail Hakkı Tonguç’un kaybı sonrası halk sağlığı dışında, Köy Enstitüleri de ilgi alanına girdi. Sırasıyla Baba Tonguç’un belgelerinden “Pestalozzi ve Devrim”, “Pestalozzi Çocuklar Köyü”, “Mektuplarla Köy Enstitülü Yıllar” kitaplarını yayına hazırladı. Kendisi de “Devrim Açısından Köy Enstitüleri ve Tonguç”, “Umut Yolu”, “Bir Eğitim Devrimcisi İsmail Hakkı Tonguç” kitaplarını yayınladı. Sayın Dr. Engin Tonguc, 2001 yılında İzmir`de kurulan ve günümüzde 25 şubesi olan YKKED imecesine çok değerli katkılar yaptı. Derneğin 2003 yılında yayımlamaya başladığı “Yeniden İmece” dergisinin kurumsallaşma surecine yazılarıyla ve önerileriyle çok önemli düşünsel katkılar verdi. Üç aydan üç aya dergiye gelen yazıların değerlendirildiği buluşma yemeklerimiz adeta aydınlanma okulu ve eğitim tarihinde gezintiye dönerdi. Dergide yayımladığı tüm yazılar çok önemliydi. Özellikle “Atatürk ve Köy Enstitüleri”, “İsmet İnönü ve Köy Enstitüleri” yazıları çok önemli tarihsel derinlik ve nesnellik içeriyordu.
YKKED olarak 17 Nisan 2004’te Sayın Engin Tonguç’a “YKKED Aydınlanma Onur Ödülü” verdiğimizde çok mutluyduk. Ödül gerekçemizin son paragrafında “Siz, yazı ve konuşmalarınızda Köy Enstitüsü gerçeğinin en iyi anlaşılması, dar anlamda bir okulculuğa indirgenmeden incelenmesi, özündeki Atatürk devrimciliğini ileriye götürecek, devrimler sürecini hızlandıracak yurttaşları yetiştirme özelliği üzerinde durdunuz. Saptadığınız gibi insanlar bugün içinde bulunduğumuz çıkmazlardan kurtulmak için yollar ararken, içinde devrimcilik ilkesi de bulunan Atatürkçülüğe dönüş yolunun Köy Enstitüsünden geçtiğini düşünmesinde rolünüz önemlidir” ifadelerini kullanmıştık. Engin Tonguç, tüm Aydınlanma Onur Ödülü törenlerinde, onurla hep yanımızda oldu ve sonraki süreçte 2007 yılında “Bir Eğitim Devrimcisi İsmail Hakkı Tonguç” kitabının telif haklarını derneğe bağışladı.
2008 yılında Engin Tonguç, arkadaşı Mehmet Başaran’ın deyimiyle “dördüncü yirmi yaşına” girecekti. YKKED olarak yaşamımıza değerler katan Engin Tonguç için bir şeyler yapmalıydık. Kısa bir sürede 20 arkadaş ve dostundan yazılar alarak, Yeniden İmece’de çıkan yazılarını toplayarak editörlüğünü yaptığım “Dr. Engin Tonguç’a 80. Yaş Armağanı: Bilge İmececi” kitabını hazırladık ve onun 80. yaşını kutladık. Armağan kitap ve tören hak edilmiş bir yaşama, duruşa karşı görevimizdi, mutluyduk... YKKED, İzmir’de imece ile genel merkez binası almaya karar verdi. İki yıllık çalışmalar ve Sayın Engin Tonguç’un çok değerli katkısı ile genel merkez binasını aldık. YKKED-MYK oy birliği ile binanın adını “YKKED Genel Merkezi Dr. Engin Tonguç İmecevi” olarak kararlaştırdı ve açılışı onurla, sevgiyle Dr.Engin Tonguç yaptı.
31 Aralık 2016 günü Soma’da sonsuzluğa uğurladığımız Engin Tonguç, bir ilericiydi, Cumhuriyetçiydi ve devrimciydi. Olağanüstü bir belleğin sahibiydi. İronik anlatım tarzıyla tarihi günümüze bağlardı. Yol gösterici büyük bir birikimdi. Ülkemizde “eğitim hakkı, sağlık hakkı ve aydınlanma” arayışlarında temel referanstı. Sahici bir insandı, dava adamıydı. Hayatlarımızın kesiştiği son 16 yılda ondan çok şey öğrendik. Son söz, Engin Tonguç emekli olduğunda Türk Tabipler Birliği Başkanı Erdal Atabek’in Dr. Engin Tonguç’a yazdığı mesajda “…Genel Müdür Yardımcılığı görevinizi, hiç değişmeyen doğru ilkelerle, her koşulda inançlarınızı eyleme geçirerek, işçiden, emekçiden, çalışandan yana, meslek örgütümüzle yakın dayanışma içinde yürüttünüz. Hepimize ve sizden sonra bu göreve geleceklere, inançlı ve namuslu insanların yönetim görevine geldiklerinde nasıl hareket etmeleri gerektiğinin kalıcı bir örneğini verdiniz. Yönetimi demokratikleştirmenin uygulamalı dersini verdiniz. Görev anlayışınızın ve uğraş verdiğiniz amaçların hepimizi etkileyen bir onur savaşımı olduğunu bilmenizi istiyoruz. Bütün çalışma döneminizde bizim onurlu bir temsilcimiz oldunuz. Sizinle onur duyuyoruz.” ifadeleri Sayın Engin Tonguç’u anlatan çok özgün cümlelerdi.
Bizler de Dr. Engin Tonguç’la hep onur duyuyoruz ve duyacağız… Anısına saygıyla...