‘BABA İDAM’ ‘BABA İYİ ADAM’

Kemal Özcan 16/11/2019 - 07:43:13

Önceki gün eşimle birlikte ‘7.Koğuştaki Mucize’ filmini izledik.
Son yıllarda izlediğimiz en iyi Türk filmlerinden biri..
İzlerken acaba bundan sonra ne olacak merakını hiç kaybetmiyor insan.
Film Bafa gölünün kıyısındaki Kapıkırı köyünde, Heraklia antik kentinde çekilmiş.
Hayata her konuda yenik başlayan bir babayla kızının hikayesini anlatıyor.
Üzerinde ‘Heidi’ yazan kırmızı bir okul çantasıyla başlıyor her şey.
‘Lingo lingo şişeler’ babayla kızının parolası..
Babası onu ararken ‘lingo lingo’ dediğinde kızı ‘şişeler’ diyerek çıkıyor saklandığı yerden.
Kızı ‘lingo lingo’ dediğinde babası ‘şişeler’ diyor.
Küçük kız 7-8 yaşlarında, babasının zihinsel yaşı da oralarda.
Zeka olarak kızıyla aynı yaşta.
Filmin çekildiği yer bir doğa harikası ve oyunculuklar mükemmel..
Özellikle Aras Bulut İynemli rolünün hakkını vermiş, muhteşem bir oyuncu.
Bu ülkenin başına gelmiş en iyi oyunculardan biri diyebilirim.
Filmi baştan sona almış götürmüş, adeta yaşayarak oynamış..
Deli rolü yapmak kolaydır da saf rolü yapmak oldukça zordur, her oyuncu kalkamaz altından.
‘Babam ve Oğlum’ filminden sonra ilk defa bu kadar ağladım..
Bu film türk sinemasında kendi türünün en iyilerinden biri olarak anılacak..
Daha önce ‘Ayla’ ve ‘Müslüm’ filmlerinde de ağlamıştım ama ‘7.Koğuştaki Mucize’ filmi’ bambaşka bir şey.
İzlerken bir yandan güldürüyor bir yandan hüngür hüngür ağlatıyor,
daha gülümsemen suratındayken gözlerinden yaşlar süzülmeye başlıyor.
Adalet mekanizmasını şahsi kararlarıyla etkilemeye çalışan, 
hatta etkilemeyi de başaran ahlaksızların olduğu bir dünyada yaşadığımızı hatırlatıyor bize.
Ülkeyi yönetenin eline biraz yetki ve güç geçtiğinde keyfi olarak idam sehpasına birilerini oturtacağını göstermiş filmdir bize.
İçi sevgi dolu, saf, cezai ehliyeti olmaması gereken bir adam, aslında yapmadığı bir olay yüzünden idam cezası alıyor.
Böyle bir adama sırf idam edilsin diye akıllı ve sağlam raporu veren bu düzen yıkılmayı hak ediyor.
Erdal Eren’in yaşını büyütüp de astıkları gibi.
İşte filmin konusu, yani olayı bu. 
Zeka yaşı küçük bir adamın suçsuz yere ceza alması,
ve kızından ayrılmaması için yapılanları izledik, içimiz paramparça olarak. 
Kim bilir kaç insan, adalet için adalete muhtaç kaldı?
Ülkeye idam gelsin diyenlerin izlemesi gereken bir film. 
Suçlular hariç herkesin asılacağı, aydınların darağacında sallandırılacağı düşüncesiyle izleyin.
Cezaevi müdürünün okuduğu kitaba dikkat edin!
Bana göre o kitaptan sonra değişiyor her şey.
Kitabın adı ‘Bülbülü öldürmek’
Filmde o kitabı okuduktan sonra iyi kalpli bir cezaevi müdürü, vicdana gelen bir yüzbaşı,
ve vefalı mahkumlar hakikaten bir mucizeyi gerçekleştiriyorlar.
Yarbay’ın olaya şahitlik edecek kaçak askerin arkasına geçip kafasına ateş ederek, 
dört duvar arasında oldukları halde kaçıyordu demesi bize hiç yabancı değil.
Film resmen ruhunuza dokunuyor.
Türk sineması kazanacaksa bu tarz filmlerden kazansın..
Ne yazık ki Recep İvedik’in bol küfürlü,yellenmeli, geğirmeli filmlerine gülmeye devam edeceğiz..
Recep İvedik serisinin bilmem kaçıncı filmi 4 salonda birden oynuyordu. 
Filmin sonuna doğru Memo’nun asıldığını zannettiğim sahnede başlarım böyle filmi dedim..
Birden onun yerine başka bir mahkumun kendi isteğiyle idam edildiği sahneyi görünce sevindim.
 Bu ülkede askeri, öğretmeni, hapishane müdürü bir olup adaleti buldurtuyormuş. 
Bugün herkes her şeyden korkuyor, 
Başıma iş alırım korkusuyla kimse bir yaralı parmağa işemiyor. 
İnsanlar benliklerini kaybetmiş, bana bunu hissettirdi.
Aras Bulut’un ‘Memo’nun yavrusu Ovaaa!’ diye bir bağırışı vardı ki,  yüreğimi deldi geçti.
Oldum olası cezaevi filmlerini severek izlerim.
Bu filmin de cezaevi oyuncu kadrosu müthişti.
Film Kore’den uyarlanmış.
Uyarlama olduğunu izledikten sonra öğrendim.
Bu ara Kore dizileri ve Filmleri revaçta.
Mesela Mucize Doktor dizisi de Kore’den uyarlanma.
Bu film mutlaka gidilip izlenmesi gereken bir film, ısrarla tavsiye ediyorum..
Hayata her konuda yenik başlayan bir adamla kızının hikayesini izleyin.
Biz boğazımız düğümlü vaziyette seyrettik.
Şu anki vizyondaki filmlerin arasında en iyi Türk yapımı.
Yalnız filmin sonunu iyi bağlayamamışlar.
Zihinsel özürlü bir babayla kızını bir tekneye bindirip nereye kaçırdılar,
ve hayatlarını nasıl sürdürdüler işte orası muamma.?
‘Ova’ ve ‘Memo’ tekne ile sanırım Yunanistan kaçıyorlar, 
tekne sahnesi sonrası filmi zaman tünelinden geçirmişler,
‘Ova’yı büyümüş halde ve babasının tabutunu görüyoruz.
Memo’nun yaşlı halini göremedik.
Neyse dostlar filmi anlatmam emeğe saygı açısından çok doğru değil.
Gidin izleyin dostlar, hem sevecek hem de çok fena halde duygu yoğunluğu yaşayacaksınız.
Biz salondan çıktıktan sonra bir iki saat kendimize gelemedik.
Aklımda kalan bir söz var ona hala gülüyorum.
‘Faruk Allah aşkına burda değirmen yıkılmış sen hala kapını şakşağındasın.’
Birde Memo doğuştan mı saftı, 
yoksa eşini kaybettikten sonra mı böyle oldu sorusu aklımda.?
Bir filmden alınabilecek mesajları almak önemli.
Yalnız şunu belirteyim bundan sonra doğacak kız çocuklarında ‘Ova’ ismi patlama yapabilir.
‘Memo’nun yavrusu Ovaaa!’
‘Baba idam.
Baba iyi adam’
‘Heidi'nin teyzesi var, ona bakar. Ova'ya kim bakacak?'
Bu sözleri hatırladıkça hala gözlerim doluyor.
Size iyi seyirler..
Emeği geçenlere tebrikler ve teşekkürler.
Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!