Marmaris ilçesinde tarihi 2 bin 200 yıl öncesine dayanan Amos Antik Kenti, daha geniş bir yerleşim yeri olabileceği düşüncesiyle yeniden araştırılıyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Arkeoloji Bölümü ve Marmaris Ticaret Odası (MTO) iş birliğinde, yüzey araştırma çalışmasına başlanan Amos Antik Kenti'nin beklenenden daha geniş alana yayıldığı ve bilinenden daha büyük bir yerleşim yeri olduğu tahmin ediliyor.
Amos Antik Kenti Yüzey Araştırma Projesi, MSKÜ Arkeoloji Bölümü tarafından yürütülecek.
MTO Başkanı Mutlu Ayhan, gazetecilere yaptığı açıklamada, projenin Marmaris turizmine büyük katkısı olacağına inandığını söyledi.
Projenin farkındalık oluşturmak ve sürdürülebilir turizm potansiyeli açısından önemli değere sahip olduğunu vurgulayan Ayhan, şunları kaydetti:
"Amos, gelecekte çok daha önemli bir yere sahip olacak. Bu uzun soluklu bir süreç olduğu için bizler de merakla bekliyoruz. Kültürel mirasımıza sahip çıkacağız. Bu potansiyeli turizme kazandırmak, yerli ve yabancı turist sayısında ivme kazanabilmemize katkı sağlayacaktır. Marmaris olarak farklı destinasyonlara ve turizm seçeneklerine ihtiyacımız var. Amos, ilçemizin kültürel zenginliğinin en önemli kazanımı. İlçenin çevresinde kültürel mirası geçmişe dayanan pek çok turizm destinasyonu var. Önümüzdeki dönemde bu çalışmalar sonucu, tüm dünyanın ilgisini çekecek bir arkeolojik çalışma olacağına inanıyoruz. Danışmanlarımızın ilk saptamaları buna işaret ediyor."
- "Amos kültür rotası olabilir"
Proje danışmanı, MSKÜ Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Gürbüzer ise araştırmayla, Marmaris'in yeni bir tarihsel dokuya sahip olabileceğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Amos'un, bulunduğu zirveye rağmen etrafındaki yamaçlara doğru yayıldığı için daha geniş bir yerleşim yerine sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu proje orta vadede Marmaris için ciddi kazanım olacak. Yerli ve yabancı turist, özellikle Amos'u görmek için Marmaris'e tatile gelmek isteyecek. Amos kültür rotası olabilir. Burası, önümüzdeki süreçte su altı arkeoloji çalışması yapılabilmesi için de uygun bir alan."
- Amos Antik Kenti
Rodos birliğinin önemli kentlerinden Amos, Helen dilinde "Ana Tanrıça Tapınağı" anlamına geliyor.
Helenistik dönemde Samnaios adıyla bilinen Apollon, bu kentin baş tanrısı sayılıyor. Tepe üzerinde kurulan kentin etrafı 1,8 metre kalınlığında ve 3,5 metre yüksekliğinde kulelerle desteklenmiş surlarla çevrilmiş. Helenistik devirden Doğu Roma dönemine kadar sürekli yerleşim gören kentin, ayakta kalan en önemli yapısı tiyatrosu.
Amos, çevresindeki koyları görebilen hakim bir noktada kurulmuş. Güneşin doğuşu ve batışını görebilme imkanı sunan antik kentte, teraslar da yer alıyor.
Rodos'un karşı yakasının önemli yerleşmelerinden sayılan ve günümüze kadar kazı çalışması yapılamayan Amos Antik Kenti'ndeki tiyatroya iki ayrı kent suru aşılarak ulaşılabiliyor.
Prof. Dr. George Ewart Bean tarafından 1948 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan, milattan önce 2. yüzyıla ait kira sözleşmeleri, antik kentin 2 bin 200 yıllık geçmişi olduğunu gösteriyor.
Amos, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 14 Ekim 1978 tarihli kararıyla birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edildi.