“Türk Devletinin dağlarında, bayırlarında, kırlarında hatta en ücra köşelerinde kendi kendine açıp solan çiçek bırakmayacağım” Hasan-Ali YÜCEL
“İnsanoğlunun kazanacağı en büyük zafer korkuyu yenmesiyle elde edeceği zaferdir” İsmail Hakkı TONGUÇ
Son aylarda Türkiye kamuoyunun gündemine bir belgesel film girdi. Adını unutulmaz Milli Eğitim Bakanı (1938-1946) Hasan-Ali Yücel’in 1940’lı yıllarda ifade ettiği yukarıdaki sözden aldı. 17 Nisan 1940 tarihinde TBMM’den geçen 3803 sayılı yasa ile Bakan Yücel, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç ile birlikte tasarımını yaptıkları Köy Enstitüleri aydınlığı ile yoksul halk çocuklarının eğitim hakkını hayata geçirmişlerdi. Enstitülerin kurulması ve işleyişi sürecinin temelinde yukarıdaki ifadede yer alan “ilerici, hümanist” bakış temel alınmıştı.
2018’in Haziran ayıydı. Daha önce tanışmadığımız Yönetmen Sayın Cengiz Özkarabekir telefondaydı. Beylikdüzü, Silivri, Küçükçekmece ve Çatalca Belediyelerinin katkılarıyla “Yücel’in Çiçekleri” adlı bir belgesel döküma film yapmayı planladıklarını ve bu konuda katkı ve görüşme dileklerini ifade etmişlerdi. Kısa bir süre sonra İzmir’de Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği Genel Merkezinde yan yana gelindi, derneğin arşivinden fotolar, derneğin yayınladığı kaynak kitaplar verildi ve Sayın Özkarabekir’e belgesele yönelik görüş ve önerilerimizi sunduk. Akşam yemeğinde ise konuyu daha ayrıntılı konuşarak karşılıklı soruları yanıtladık. Yaklaşık bir ay sonra Sayın Özkarabekir kendi kaynakları ve verdiğimiz tüm kaynaklardan yararlanarak hazırladıkları belgesel metnini bize iletti. Metin üzerinde iki kez önerilerimizi yazarak ve telefonlarla ifade ettik. Belgesel, 24 Kasım’a yetişecekti, bu nedenle ekim ayında Beylikdüzü’ne, Batı İstanbul Vakfı’na giderek belgeselin son halini beraberce izleme olanağı bulabildik. Bu gezide ayrıca Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü’nde ürettiği projeleri yakından görme olanağı da bulduk. YKKED ailesi olarak belgesel imecesinde bu öyküyle yer aldık.
16 Kasım 2018 tarihinde İstanbul TÜYAP’ta “Köy Enstitülerini Yeniden Anlamak” başlıklı bir panelde Dr. Alper Akçam, Cengiz Özkarabekir ile birlikteydik. Özkarabekir bu panelde belgeseli anlatarak belgeselin gösterim programı ile ilgili ilk açıklamaları yaptı. Belgeselin ilk galası 23 Kasım 2018’de Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi (BAKSM)’da yapılacaktı. O gün sabah erkenden İzmir’den İstanbul’a uçuyorduk. Sayın Özkarabekir ile Saat 11.00 de Ayşenur Aslan’ın Halk TV’deki programında belgeseli, öğretmenler gününü ve Türkiye’deki eğitimi konuşacaktık. Televizyondan çıktığımızda ülkenin her köşesinden telefonlar yağıyordu ve belgeseli bir an önce görmek dileği ifade ediliyordu.
Filmin Beylikdüzü BAKSM’da yapılan ilk galasına ilgi çok büyüktü. BAKSM, gördüğüm en muhteşem kültür ve sanat merkeziydi. İçinde Yaşar Kemal Kütüphanesi, Bedri Rahmi Eyüboğlu galerisi ve kültür yaşamımıza katkı vermiş çok değerli sanatçılarımızın adları verilen bölümleri içeren büyük, modern bir kompleksti. Belgesel öncesi, Sayın Özkarabekir ve arkadaşlarının hazırladıkları Köy Enstitüleri sergisi gezildi ve sonra panele geçildi. Nebil Özgentürk kolaylaştırıcılığında yapılan panelde Sayın Özkarabekir ile beraber yer alarak eğitim tarihimizin yıldızları Yücel’i ve Tonguç’u konuştuk. Daha sonra bir klasik müzik konseri ve biner kişilik iki salonda büyük bir coşkuyla belgesel izlendi. Bu belgeseli izlemek için YKKED ailesinden Lüleburgaz, İstanbul ve Eskişehir şubelerimizden de gelen yol arkadaşlarımız la hep beraberdik.
Belgeselin İzmir galasını YKKED-Genel Merkezi, Ankara galasını YKKED-Ankara şubesi, çoğu ilde de YKKED şubeleri ve temsilcilikleri belgeselin halkla buluşmasını üstlendi. 7 Aralık İzmir galası Fuar-İzmir Sanatta yoğun talep nedeniyle iki seansta yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi de salon ve kokteyl katkısı ile bu imecede onurla yer aldı. Salon duvarlarındaki, enstitü kazanımlarını, Yücel ve Tonguç’u görsellerle yansıtan sergi ilgiyle izlendi. Yönetmen Cengiz Özkarabekir, oyuncuların ve YKKED Genel Başkanı Kemal Kocabaş’ın açılış konuşmaları sonrası sahnede YKKED-Mandolin Topluluğu vardı. Topluluğun muhteşem konseri bitiminde film çok yoğun bir kalabalıkla ve beğeniyle izlendi. Belgeselin Ankara galası da 21 Aralık’ta Ankara-Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesinde yoğun talep nedeniyle iki seansta gerçekleştirildi. YKKED-Ankara şubemizin mandolin grubu konseri, şube başkanımız Dr. Alper Akçam ve Yönetmen Özkarabekir’in konuşmaları sonrası film büyük bir ilgiyle izlendi. Bu üç gala sonrası basında “Yücel’in Çiçekleri” filmiyle ilgili çok sayıda değerlendirme yazıları da çıkmaya başladı.
Bu belgesel filme duyulan yoğun ilgi, toplumun bir cenderedeki sıkışmışlığı, ülkede yaşanan eğitim ve kültür ortamı ve ülkede yaşanan anti-demokratik iklime itiraz olduğu çok açık. O anlamda bu film, eğitim tarihimizin aydınlık sayfaları ve kahramanlarıyla bir karşı duruşu ifade ediyor. Filmden çıkan insanlar her daim bir umudun olabileceğine dair yüreklerinde yeni çoban ateşleri yakıyorlardı adeta… Köy Enstitüleri, Yücel ve Tonguç tüm ilericileri birleştiren bir ortak şemsiyenin adıdır. Ortak akıldır, aydınlık ve demokrat bir Türkiye tutkusudur. Bu anlamda filmin önemli bir işlevi olmuştur.
Film ile ilgili tabii ki eleştiriler de yapılabilir. Her daim bir başka tarzda, daha iyi bir anlatım yapılabilir. Cengiz Özkarabekir arkadaşımız bir belgeselci. Şimdiye değin 150’yakın belgesel yapmış. Bizim yaptığımız metinsel, kaynak ve belge danışmanlığıydı. Filmin akışı, enstitüleri, Yücel ve Tonguç’u anlatış tarzı tümüyle yönetmenin tercihidir. Filmde çok değerli oyuncular yer aldı ve filmin müziğini de ilk müzik öğrenimini Köy Enstitülü bir öğretmenden aldığını ifade eden Cahit Berkay yapıyor. Yücel ailesinden Gülümser Yücel’in de filme büyük katkıları olmuş. Sayın Özkarabekir’e, fimin yapılmasındaki büyük desteği nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Ekrem İmamoğlu’na belgesel ile yarattıkları farkındalık için YKKED Ailesi olarak teşekkür ediyoruz.
Köy Enstitüleri; Türkiye’nin geçmişindeki yarındır. Yarattığı algı ve kazanımları hala günümüzü aydınlatmaktadır. Köy Enstitüleri, İsmail Hakkı Tonguç’un ifadeleriyle 1940’lı yıllarda “korkuyu yenme” destanıydı. Yıl 2018, Türkiye korkularını yendiği zaman ülkenin aydınlığa doğru yol alacağı açıktır…