Geçtiğimiz Pazar günü Rusya ile Ukrayna Savaşı'nın başlangıcından sonra Avrupa'da ilk seçimler yaşandı ve Putin'in savaş öncesi müttefikleri Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, ülkelerindeki seçimleri ciddi anlamda domine ettiler. Macaristan ve Sırbistan'da yapılan seçimler, Avrupa'nın en büyük Kremlin dostu olan iki liderinin görev sürelerini uzatmış görünüyor. Her iki ülkede muhalefetin oluşturduğu heyecana rağmen iktidardaki otokratik rejimler büyük zafer elde ettiler.
İki lider de ana akım medyadaki baskıcı kontrolleri ve Rusya'dan gelen ucuz enerjiyle güçlenen popülist liderler. Ukrayna işgalini başlatmadan önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile en yakın müttefiki olan iki lider, savaşın dışında kalma vaadiyle kesin seçim zaferleri kazanmış oldular.
Sırbistan lideri Vucic, on yıllık iktidarı boyunca hem Rusya, hem de AB ile flört etti ve iki taraf arasında manevralar yaparak onlardan tavizler koparmaya çalıştı. Fakat şimdi hangi tarafta olduğunu göstermesi için baskı altında. AB, Sırbistan gibi aday ülkelerden, yaptırımlar ve genel anlamda dış politika konusunda kendi tutumuna uymasını beklediğini net bir biçimde ortaya koydu. Vučić'in AB ile Rusya arasında manevra yapması giderek zorlaşacak.
Macaristan'ın milliyetçi Başbakanı Viktor Orban, Pazar günkü ulusal seçimlerde zafer ilan ederek ülkenin lideri olarak dördüncü dönemine girdi. Göçmenlik ve LGBTQ haklarının şiddetli bir eleştirmeni olan Başbakan Orban, sosyal ve kültürel konularda bölücü bir kampanya yürüttü.Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in uzun süredir müttefiki olan Obran, Macaristan'ın tarafsız kalması, Rusya'dan doğalgaz ve petrol ithal etmeye devam etmek de dahil olmak üzere Moskova ile yakın ekonomik bağlarını sürdürmesi konusunda ısrar etti. acaristan, Ukrayna'ya silah sağlama konusunda diğer Batılı ülkelerini takip etmeyi reddetti. Orban Cuma günü bunu yapmanın ülkeyi askeri bir hedef haline getireceğini iddia etti. Orban, Rus enerji ithalatına yaptırım uygulanmasının da Macaristan ekonomisine zarar vereceğini de sözlerine ekledi.acaristan'ın altı ana muhalefet partisinin ideolojik farklılıklarını bir kenara bırakıp Fidesz partisine karşı birleşik bir cephe oluşturması nedeniyle, seçimlerin Orban'ın 2010'da iktidara gelmesinden bu yana en yakın seçim olması bekleniyordu.
Sonuç ise hiç arzu edilen şekilde gelişmedi. Buradan Türkiye’deki muhalefet partileri de kendilerine muhakkak bir sonuç çıkarmalılar.
Avrupalı politikacılar nasıl yıllar boyunca Putin'i görmezden gelip Ukrayna’daki savaşla karşı karşıya kaldıysa, Orbán’a da müsamaha gösterdiler.
Ancak Ukrayna Savaşı Orban için de bu konforlu alanı sarsabilir. Orbanlı Macaristan'ın Avrupa Birliği içindeki rolü artık daha kısıtlı ve hatta izole edilmiş bir mecrada olacak gibi görünüyor
