NAZIM HİKMET

TURGAY MUTLU 14/01/2020 - 08:11:15

          Türk şiirinin çizgisini değiştirmiş, çok yönlü, evrensel boyutlu bir şairimizdir Nazım Hikmet. Bu hafta ‘’Doğumundan Ölümüne Nazım Hikmet Şiirleri Haftası.’’ Saygıyla anıyoruz. Işıklarda uyusun.15 Ocak 1902 doğumlu şairimizi anma adına bu hafta güzel bir şiirini sizlerle paylaşıyorum:

                      OTOBİYOGRAFİ

1902’de doğdum

doğduğum şehre dönmedim bir daha

geriye dönmeyi sevmem

üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim

on dokuzumda Moskova’da komünist Üniversite öğrenciliği

kırk dokuzumda yine Moskova’da Tseka-Parti konukluğu

ve on dördümden beri şairlik ederim

kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir

                ben

hasretlerin

hapislerde yattım büyük otellerde de

açlık çektim açlık grevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir

otuzumda asılmamı istediler

kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini

verdiler de

otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu

elli dokuzumda on sekiz saat uçtum Prağ’dan Havana’ya

Lenin’i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında

1924’de 1961’de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır

Partimden koparmağa yeltendiler beni sökmedi

yıkılan putların altında ezilmedim

1951’de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün

52’de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü

Sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım şu kadarcık haset etmedim Şarlo’ya bile

aldattım kadınlarımı konuşmadım arkasından dostlarımın

içtim ama akşamcı olmadım

hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana

başkasının hesabına utandım yalan söyledim

yalan söyledim başkasını üzmemek için

         ama durup dururken yalan söyledim

bindim trene uçağa otomobile çoğunluk binemiyor

operaya gittim

         çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın

çoğunluğun gittiği kimi yerlere ben de gitmedim 21’den beri

             camiye kiliseye havraya tapınağa büyücüye

              ama kahve falıma baktırdığım oldu

yazılarım otuz kırk dilde bastırılır

                Türkiye’mde Türkçemle yasak

kansere yakalanmadım daha yakalanmam da şart değil

başbakan filan olacağım yok meraklısı da değilim bu işin

bir de harbe girmedim  sığınaklara da inmedim gece yarıları

yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında

ama sevdalandım altmışıma yakın sözün kısası yoldaşlar

bugün Berlin’de kederden gebermekte olsam da

                          insanca yaşadım diyebilirim ve daha ne kadar yaşarım

               başımdan neler geçer daha  kim bilir.

                              11 Eylül 1961/ Doğu Berlin

                                                      Nazım Hikmet