Kut- Mutluluk Bilig- Bilgi

GÜLDEN SÖKELİOĞLU 02/11/2017 - 10:33:52

Kut- Mutluluk

Bilig- Bilgi

Kutadgu Bilig- Mutluluk veren bilgi anlamına gelen bu eser, 1070(11.Y.Y) Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han adına Yusuf Has Hacip tarafından Türkçe yazılan bir eserdir.

Bu eser,Yusuf Has Hacip tarafından, her iki dünyada mutluluğa ulaşmak amacıyla, yol göstermek için yazılmıştır.

Öteki dünyayı kazanmak için sadece ibadet etmenin anlamsız olduğunu,böyle insanların ne kendine ne de başkasına hayrı  olmayacağını belirtir.

 O'na göre başkasına hayrı olmayanlar ölülere benzer.

İnsanlara hizmet ederek faydalı olmak, en büyük ibadettir ve insanı hem bu dünyada hem de öbür  dünyada mutlu kılar.

Yusuf Has Hacip bu eserinde bilimin öneminden ve alimlerin halkı aydınlatmasının öneminden bahseder.

Eserde allegorik(sembolik) bir anlatım yer alır.Dört sembolik kahramanın konuşmaları şeklinde verilmiştir:

Hükümdar-Kün- Toğdı (Gün doğdu)- ' Kanun ve adaleti' temsil eder.

Vezir        -Ay-Toldı (Ay Doğdu)     - ' Saadeti 'temsil eder.                      

Vezirin oğlu-Ögdilmiş -' Akıl'ı temsil eder.

Vezirin kardeşi- Odgurmış-' Akıbet ve hayatın sonu'nu temsil eder.

 Bu dört şahıs arasındaki  konuşmalarıyla devlet yönetimi, hükümdarın sorumlulukları,ahlak, erdem ve aklın önemi hakkında bilgi vermektedir.Bu bilgi doğrultusunda amaç, bireyi 'Kamil İnsan' seviyesine ulaştırmaktır.

-Bu eser, İslami Dönem Türk Edebiyatının ilk eseridir.

- Siyasetname veya nasihatname türünün ilk eseridir.

- Türk dilinin Çağatay lehçesiyle yazılmıştır.

-Allegorik(Sembolik) ve Didaktik( Öğretici) tir.

 

Kutadgu Bilig'ten seçme sözler:

-Daima iyilik yap ki, kendin de iyilik bul.

-Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin.

-Ey asil insan! İnsanlığı elden bırakma; insanlığa karşı daima insanlıkla muamele et.

-İşi adaletle yap, buna gayret et; hiç bir zaman zulüm etme; Allah'a kulluk et ve o'nun kapısına yüz sür.

-Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır.

-Hiçbir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler.

-Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye, fakat helal ye.

-Hangi işe girersen, önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler, insana zarar verir.

-Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme; hep iyilik yap ve heveslerine hakim ol.

-Bak, doğan ölür; ondan eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle! ölümsüz olursun.

-İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir; mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebali altında kalır.

-Ey nimet sahibi olan kimse, şükret; şükredene Tanrı nimetini arttırır.

-Çok mal, aç gözlüyü doyurmaz; ecel gelince pişman olur, fakat artık işini yoluna koyamaz.

-Akıl, bir meş'aledir. Kör için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür.

-Kötülük edersen, kötülüğün karşılığı pişmanlıktır. Elinden gelirse kötülüğün inadına iyilik yap.

-Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle  ve bilgi ile süsle.

-Gurur faydasızdır, insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yüceltir.

-Gönlünü ve dilini doğru tut.!

-Halka faydalı ol, onlara zarar verme.!

-Her sözü söz diye ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.

-Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkar ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun.

-İnen yükselir,yükselen iner, parlayan söner.

-İnsanın süsü yüz; yüzün süsü, göz; aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür.

-İnsan, binlerce yıl yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez.

-İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur.İnsanı dil kıymetten düşürür ve insan dili yüzünden başı derde girer.

-İnsanların seçkini,insanlığa faydalı olan insandır.Halk nazarında muteber kimse,merhametli olan insandır.

-Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır.Oradan çıkınca beylerin başında tuğ tokası olur.

-Kötülük değersiz olduğu için, onu yapan da değersizdir.

-Menfaat, sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni büyütür.

-Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin.

-Söz ağızda iken,sahibinin esiridir; ağızdan çıktıktan sonra, sahibi onun esiridir.

-Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç. 

 

Günümüzden 947 yıl, yaklaşık bin yıl önce yazılan bu kitaptaki sözler, bugün de geçerli.

Bu sözlerden hepimizin alacağı bir ders olmalı.