KALBİM PERA

TURGAY MUTLU 28/08/2019 - 09:04:12

       2. Ağustos 2019 tarihinde Oasis Çarşısı İmge Kitabevinde yazar Necla Akdeniz –Kaotika için düzenlenen imza gününde tanıştım ‘’ Kalbim Pera’’ adlı kitabının yazarı Birol İnan’la. Yerel yazarların kitaplarına okumaya bayılırım ve çok önem veririm. Fırsat buldukça imza günlerini kaçırmamaya çalışırım. Fırından yeni çıkmış ekmek kokusu gibi güzel ve hoş olan yeni yazılan eserleri raflardan elime aldığımda, çok büyük bir mutluluk duyarım. İşte böyle bir keyifli günde, İmge Kitabevi sahibi arkadaşım Mehmet Göllü; ‘’ gel seni mimar yazar Birol İnan ile tanıştırayım, 23 Ağustos günü onunda burada imza günü olacak’’ dedi. Tanıştık ve Kalbim Pera’yı imzalattım. İyi ki tanıştık ve Kalbim Pera’yı okumuş oldum. Kitap konusunda mütevazi bir şekilde ‘’bunu ben yazdım’’ demeye bile çekinen yazarla tanışmaktan memnun olduğum için 23 Ağustos’taki İmge Kitabevindeki  imza gününe de katıldım. Hep Sevgili Kalalım adlı eserini imzalattım. Kalbim Pera’yı okuduğum için imza gününde kitabın kahramanları burada mı diye sordum yazarımıza? ‘’Hayır yok kimse, tamamen kurgu’’ dedi.

              Roman-Gezi türü bir eser Kalbim Pera.  Bu tür kitaplarda kurgu yapmak kolay değildir. Bilgi ve donanım ister.  Okunur hem de çok okunur olmak ister her yazar. Kitabın baş kahramanı Sinan’ın kızı ve teknesinin adıdır Pera. Başarılı bir mimar olan Sinan, karaciğer rahatsızlığı nedeniyle başı dertte olsa da aldırış etmeden Hint Okyanusuna doğru geziye çıkar, yolda ilginç olaylarla ve kişilerle tanışır. Dostları Sinan için donör arayadursunlar o, bilinmeyen bir yolculuğa Mustafa ve köpeği Şans ile çoktan yelken açmışlardı okyanusa doğru.  Sinan için mavi bir ölümsüzlüktü Deniz…                                                                                                                                                       Kitabın arka kapak yazısından alıntı:                                                                                                                    Sinan denize ve doğaya aşıktı. Haftanın üç dört günü balığa çıkardı, usta balıkçılardan tüm teknikleri öğrenmişti. Mercanları, çipuraları çekerken oltasını ahşap küpeşteye yaslar, denizin sesini dinler, balıkların güneşte parlayan renklerini incelerdi. Kırmızının tonlarının oynaştığı Menteş ve Karaburun yarımadasını seyretmek onu hayata bağlıyor, yaşam sevgisiyle dolduruyordu. Ancak hiç ummadığı bir anda karşısına çıkan bir sorun onu mavi özgürlüğüne daha da çok yaklaştıracaktı!

        ‘’ Ben koymadım, Tanrı koydu bunu aklıma Alya. Merak etme, sadece altı buçuk ay sürecek . Zaten zaman denilen olgu gerçekten var mı, yok mu kim bilir? Zaman denizde belki kayar, bilinmez. Zihinde bir fikirse pekala kayabilir. Peki Hindistan’a varabilecek mıyım? Göreceğiz. Eğer zaman ortama göre değişiyorsa, senin ve benim bu sürede yaptıklarımızı konuşur, yaşadığımız zamanı kıyaslarız.’’

         Alfa Yayın Grubu tarafından basımı yapılan bu güzel eseri mutlaka okuyunuz. Öneririm. Sevgiyi, aşkı, hüznü, acıyı, vefayı, ve dostluğu bu kitapta bulacaksınız. Severek, zevkle okudum. Yazarın emeğine ve kalemine sağlık. Yeni güzel eserlerini bekliyoruz. Yazımı kitaptan çok severek okuduğum ve etkilendiğim bir alıntıyla bitiriyorum:

      ‘’ Kalbim İzmir gibi. Tüm sokakları denize akıyor. Denizim sensin Alya.’’

    Küçük Sinan Alya’da yaşıyor…