İleride emekli maaşı alamayacak mıyız?

Gülçin Erşen 08/03/2017 - 16:32:02

Emekli maaşım kuş kadarmış... Bu durumda elime geçer geçmez uçup gidecek!... Maaşımın kaç lira olacağını öğrendiğim gün; sosyal medyada şu yazdığımı paylaştım: "İletişim Fakültesi mezunu, yıllarca sarı basın kartıyla çalışan bir gazeteci olarak yeni emekli oldum. Benimle hemen hemen aynı koşullarda çalışıp 4-5 yıl önce emekli olan meslektaş ve okuldaşlarıma 1200 TL maaş bağlanmışken ( Şimdi 1400 - 1800 TL arası emekli aylığı alıyorlar. ) Benim maaşımın 990 TL olacağını öğrendim. Çünkü, SGK maaş bağlama / hesaplama sistemi değişmiş! Enflasyon artarken aynı koşullarda, sonra emekli olana daha düşük maaş bağlamak adaletsizlik, haksızlık değil mi? Hani emekli maaşları en az asgari ücret kadar olacaktı?"

Meğer o kadar çok kişinin ortak derdine ve endişesine değinmişim ki; bazı arkadaşlarımca paylaşılan bu duruma pekçok yorum geldi... SSK prim ödemelerim 1991 yılında başlanmasına karşın 1990'dan beri çalışıyorum. Gebelik, oğlumun bebekliği ve işsizlik nedeniyle çalışamadığım dönemler oldu. Ama, yaklaşık 25 yıllık çalışma yaşamımda bir kez bile işsizlik sigortasından yararlanamadım. Bir an önce emekli olabilmek için 2011'de 3600 TL tutarında, 2016'da 6400 TL kadar (Toplam 10 bin TL) birer yıllık analık borçlanması ödedim devlete. Bunun için bankadan kredi çektim, bir yıldır her ay 500 TL ödediğim kredi borcumu bir yıl daha ödeyeceğim. Yani, emekli maaşımın yarısı kredi taksidine, yarısı kiraya gidecek. Geriye sıfır; hatta – (eksi) 100 TL. kalacak! Bu, emekliye "Öl!" ya da "Ölene dek çalış" demektir.

 

Maaşını öğrenince kalp krizi geçirmiş

 

Ben zaten yaşım genç, oğlum küçük ve eğitim masrafları atarak sürecek diye çalışmaktan vazgeçecek değildim. Ama, yaşı ilerlemiş, emekliliğini dinlenerek, torun bakarak, keyif aldığı özel uğraşlarına zaman ayırarak geçirmek isteyenlerden kaçı bunu yapabilir? Maaşımı öğrenince ve bu kadar düşük olmasının; SGK'nın 2002 senesinden sonra kademe kademe maaş bağlama ve hesaplama sisteminde yaptığı düzenlemelerle, emekli aylıklarını giderek düşürmesinden kaynaklandığını öğrenince, yaşadığım düş kırıklığını, üzüntü ve öfkeyi tahmin ediyor musunuz? Geçenlerde emekli maaşının ne kadar olduğunu öğrenince, bir adamcağızın üzüntüden kalp krizi geçirdiğini de görevli memurdan öğrendim. Allah'tan benim kalbim sağlam. Ama, mideme nasıl bir sancı girdi bilemezsiniz!..

Hükümetlerin sürekli emekçi ve emeklinin aleyhine düzenlemelerle, açlık sınırının altında maaş ve onun da altında emekli aylığı bağlamasını nasıl anlamak ve açıklamak gerekir? Şimdiki siyasi iktidarın ilgili Bakan'ına sorsanız, sanki başka bir ülkenin bakanı ya da muhalefet partisinin milletvekiliymişçesine "Türkiye'de emekliler ve çalışan kesim sıkıntıda. Asgari ücret çok düşük. Düzeltilmesi lazım" falan der, ama bunun için gerekeni yapmaz!? Çünkü milletvekillerinin 17.000 TL. olan maaşlarını ve milletvekili emeklilerinin 8500 TL.lik aylıklarını ödemek, taahüt/ garanti edilen geliri sağlayamayan köprülerin geçiş ücretlerini müteahhit şirketlere ödemek, emekçinin ve emeklilerin hakkı olan maaşları ödemekten daha önemli ve öncelikli.

 

Karmaşa (Kaos) böyle körükleniyor

 

İşsizlik Fonu'nda biriken paraların neye kullanıldığını merak ediyorum? Son haftalarda, "İstihdam Seferberliği" kapsamında, işçilerin sigorta primlerinin işveren değil, devletçe ödeneceği yönünde açıklamalar; işsizliği azaltmak için mi, bazı işverenleri kayırmak için mi bilemiyorum... Enflasyon artar, Türk Lirası hızla değer kaybeder, işsizlik rekor düzeye ulaşırken; emekli aylıklarının bağlanmasındaki ve hesaplanmasındaki sistemi değiştirerek, gittikçe daha düşük maaş bağlanmasının gerekçesi nedir? Devletin iç ve dış borcu emekli maaşlarını doğru düzgün ödeyemeyecek durumdaysa, Türkiye koşullarında zaten sayısı ve maaşı oldukça yüksek; (Yeni Anayasa ile işlevini yitirerek "konu mankeni"ne dönüşecek) milletvekillerinin sayısını 600'e çıkarmak gereksiz ve savurganlık değil mi?.. İleride siyasi iktidar( = Cumhurbaşkanı / Başkan), bir KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile "Emekli maaşlarını yarıya düşürüyorum" ya da "Artık, hiç ödemeyeceğiz" derse, buna karşı çıkacak, hak arayacak, hesap soracak var mı? (Örneğin, bu yazıyı yazmak ve yayımlamak dışında benim elimden bir şey gelmiyor... Sosyal medya dışında bu yazıyı yayımlayabilecek yiğitlikte kişiler de az bulunuyor.)

Yeni Anayasa için yapılacak halkoylamasında "Evet" ya da "Hayır" çıkarsa, şöyle olur, böyle olur diye türlü tahminler, tehditler havalarda uçuşuyor... Ama, ekonomide gereken önlemler alınmazsa, gelir dağılımında adaletsizlik, işsizlikte artış, asgari ücrette ve emekli aylıklarında düşüş sürerse, devlet "Sosyal Devlet" özelliğini giderek yitirirse, ülkenin geleceğinin kararacağı ve öncekileri aratacak bir "karmaşa" (kaos) yaşanacağı, bunun da ülkeyi yönetenler dahil hepimizin zararına olacağı açıktır... Haksızlıklar ve savaşlar son bulsun artık!