DRAM

GÜLDEN SÖKELİOĞLU 22/11/2017 - 10:03:03

Küçük Ayşe;babası işçi, annesi ev hanımı olan bir ailenin 2. çocuğudur.Ayşe, abisi Osman ile pek anlaşamaz çünkü sürekli ona karışmakta ve emretmektedir.
 
Babası, ilkokulu bitirince oğlunu sanayiye çırak olarak vermiştir.
Osman, haftalığını alır almaz babasına verir ve ailesinin geçimine katkıda bulunduğu için mutluluk duyar. 
 
Ayşe; çocukluğunda arkadaşlarıyla evcilik oynamayı çok seviyor, oyuncak kaplarda yemekler yapıyorlar, anne ve babalarını taklit ediyorlardı.
Küçük Ayşe; annesinin düğün fotoğrafındaki gelinliğini çok beğendiği için hayalini bu beyaz gelinlik süslemektedir.Arkadaşlarıyla ve bebekleriyle evcilik oynarken çok mutludur.
 
Küçük Ayşe, Ana Okuluna başlar;derslerin, oyunlar ve resimlerle işlenmesi çok eğlencelidir.7 yaşına gelince ilkokula başlar: önce okuma yazmayı öğrenir, daha sonra 
aşama aşama tüm derslerinde başarılı olur. Aysel öğretmenini çok sevdiği için, Ayşe'nin  hayali öğretmen olmak; bilgiye ve sevgiye susayan köy çocuklarına ışık olmaktır.
 
 Ayşe'nin annesi de kızının öğretmen olmasını çok istemektedir. Kızının kendi hayatından daha güzel bir hayatı olmasını çok arzu etmektedir.
 
Ayşe; 4 yıllık ilkokulu pekiyi ile bitirir, artık 10 yaşındadır ve tatilde annesine ev işlerinde yardım eder.
 
 Okullar açılınca, 'ortaokula gideceğim' diye sevinen Ayşe'nin hevesi kursağında kalır.
 Babası geçim sıkıntısı çektiği için daha fazla masraf olmasın diye kızını okula göndermek istemez; ona göre, kız çocukları ilerde evlenip gideceği için,' okutmak gereksiz' diye  düşünür. Ayşe, babasına yalvarır ama fayda etmez.Arkadaşlarını okula giderken gören Ayşe günlerce ağlar..
Annesi de yalvarır ama yoksul olan eşine söz geçiremez. Artık,  çaresizce gerçeği kabul etmişlerdir.
 
Bu arada, mahallelerine yeni taşınan Ahmet adındaki kamyon şoförü, evine gidip gelirken Ayşe'yi gözüne kestirmiştir ve onunla evlenmek istemektedir.
 
Oysa Ahmet evlidir ve 3 çocuğu vardır.Hali vakti yerinde olan Ahmet, mahallenin imamı ve ileri gelenlerini alarak Ayşe'yi babasından ister; göz boyamak  için bir sürü hediyeler getirir.Babası, kızının evlilik için yaşının küçük olduğunu söylese de konuklar onu ikna etmeye çalışır.İmam, 'dinimizce, kız çocuklarını bir an önce evlendirmek gerekir, okuyup da ne olacak' der.Kamyon şoförü Ahmet'in evli olduğu gündeme gelince, yine imam araya girer: 'İslama göre, 4 eşe kadar evlilik mübah' der ve Ayşe'nin babasını başlık parası karşılığında  evliliğe ikna ederler.
 
Ayşe'nin fikrini sormaya gerek duymadan erkekler karar vermiştir: önce nişan daha sonra düğün yapılır.Ayşe, çok küçükken hayalini kurduğu gelinliğini 12 yaşında giymiştir.Kendinden 35 yaş büyük,evli, çocuklu, çam yarması gibi bir adam ile evlenmek onu kahreder.Düğünde takılan altınlar, bilezikler ve süslü elbiseler bile onu mutlu edemez.
 
Öğretmen olmak hayali gerçekleşmediği, çocuk yaşta evlendirildiği için kaderine lanet ediyor; içinde kopan fırtınanın onu bir çıkmaza sürüklediğini hissediyordu.
 
Düğünden sonra Ayşe, ailesiyle vedalaşır; bilhassa annesi kızına sarılırken, onun kara talihine üzülür ve hıçkırarak ağlaşırlar...
 
Sonunda, Ayşe, baba ocağından koca evine uğurlanır. Küçük Ayşe, süslenen gelin odasında, gelinliği ile oturmaktadır ve korku içindedir..Biraz sonra kapı açılır ve yüzüne bakmaktan korktuğu, iri yarı adam olan Ahmet odaya girer.
 
Ayşe,çocukluğunda oynadığı evcilik oyununun ve hayallerini süsleyen gelinliğin kabusu olacağını anlar ve kaderinden utanır.Gündüzleri ev işleriyle oyalanır ama gece olmasını istemez. Kocasının ilk karısı, kendisine kuma geldiği için, Ayşe'ye düşmanca davranır.
 
Ayşe, evin işlerinden fırsat buldukça, kocasının küçük kızının bebekleriyle oynar, çocukluğunu yaşamaya çalışır.
 
Kadersiz küçük Ayşe, yaşadıklarına daha fazla dayanamaz ve sonunda, gelinliğinin duvağı ile kendisini odasının tavanına asarak hayatına son verir.
 
Acılara dayanamayıp, hayattan kayan küçük yıldızlar...
Bir çocuk güler se, dünya güler...
Çocuklarımızın gülüşlerini karartmayalım...
20 Kasım, Dünya Çocuk Hakları Günü Kutlu Olsun...!