19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının 102. kutlaması olarak Bodrum Atatürk anıtına çelenk koyarken onun gibi ileri görüşlü bir lideri yine aradık. Bütün mesele liderin yenilmezliğine, yanılmazlığına inanan, mutlak itaati saygının, inancın bir parçası sayan ve kendi yeteneklerinden bihaber bir kitlenin, doğruyu kovalayan bir kitle ideolojisi geliştiremediği bir durumdayız. Liderin şu veya bu dinden ideololojiden olmasının devlet idaresinde basiretsiz davranmasını gerektirmez. Liderin mutlaka atak, ülke menfaatlerini içte ve dışta korumada akılcı ve yapıcı olması şarttır. Bu ataklığı içeren davranışın, iç sorunlarda olduğu kadar dış sorunların çözümlenmesinde de bir paralellik ve örtüşme göstermesi beklenmeliydi.
İşsizliğin artmasının çok çocuk yapmayı önerme kadar, işten çıkarma ve yeterli iş alanı açılmamasına bağlı olduğunun da göz ardı edilmemesi ve dikkate alınması gerekirdi. Menfaat, fırsat eşitliği sadece subjektif kritere endekslendi, objektif kriterler dikkate alınmadan dağıtıldı. İçinde bulunduğumuz ihale sisteminde lideri abartıcı sözlerle savunmak, rant sağlamak için yeterli oldu. Nasılsa iktidara yakınım, ben yandaşım partinin kuruluşunda maddi katkım oldu. İş, para toplumda varoluş için gerekliydi. Kimse yaptığı işi değersiz, anlamsız göstermeye yeltenmez ama, vatandaşın şımarık ve görgüsüz zenginlere de tepki vermek hakları hep saklı kaldı. Bu haklarını söylemeye kalkanlar kolluk kuvvetlerce ve yandaş medya kanallarınca engellenmemeliydi.
Ee.. benim de bazı gereksinmelerimi partiden talep etmemden normal ne olabilir kabul gördü. İktidardaki partinin devşirdiği çarpık ihaleci, siyasetçi, bilim ve ilim adamının oluşmasının kaçınılmaz olmasında önlemler almaya gerek duyulmadı. Ülke içi sorunlar dururken, komşu ülkelerden ülkemize vaki olacak terörizm tehlikesini bahane ederek “mezhep” tercihinin esas olduğu girişimlere kalkılmamalıydı. İç ve dünya kamu oyunun gözünden kaçırmaya çalışarak, komşu Irak ve Suriye’de askeri önleme kalkışmak sorunları arttırdı. Ne yazık ki, sadece ülkemizde değil yurt dışında da ülkesini dış kredilerle yöneltmeye kalkan yolsuzluğa batmış hala halka yönelik yapıcı olmayan şaşırtıcı kararlar alan liderlerle dolu bir dünyada yaşamaya şaşmamak olağan hale geldi. Geleceğe yönelik her türlü umudunu gerçekten yitirmiş insanın bas bas bağırmasını dikkate almayan bir yönetimle karşı karşıya bırakıldık. Covit-19 aşılamasında, turiste ayrı vatandaşa ayrı uygulamalara sessiz kalmaya mecbur bırakıldık.
Ex T. Özal kendi bakanı İ.Özdağlar’ı rüşvet alırken yakalattırır. RTE bayan bakanının yolsuzluğunu görmezden gelir. Yolsuzluk yapan bakan T. Mataracı 14 yıl cezasının çok azını bir lüks hapis odasında geçirir gibi konaklatılır ve affa uğratılır VIP salondan uçağa alınır. Trabzon’da şeref tribününde maç seyreder. İktidarın küçük ortağı karısın öldürten bir çok suçtan hapis yatan mafia babalasına af çıkarır. Diğer bir mafya babasına içte ve dışta kadrolu koruma verilir.
Seni asılsız haberlerle köşeye atılmış pis bir mendil gibi hissetirecek bir sürü yandaş troller beslenir. Hak aramaya kalktığında seni itekleyip yüzüne biber gazı sıkacak kolluk kuvvet oluşturulur.
-Muhalefet kendi içinde bölünmeyip kendi içinde iktidara oynamayı bırakmadıkça ve gerekli muhalefeti yapmadıkça,
-Cumhuriyet ve Zafer bayramlarında, Atatürk’ü anma anıtına çelenk koyma törenlerine katılan Atatürk ilkelerine bağlı laik kesimin sayısı, şeriatçı kesimin mitinglerinde itaata ve biata endeksli koordineli katılım sayısından az oldukça.,
-Hatta, Cumhuriyet mitinglerine gönderilen gözlemci polislerden bile katılımcı sayınız az oldukça siz, “Boşa konuişmeye bayilisiniz” olur.
