Davos, 11.000 kişilik kasabanın nüfusunu 30.000 e çıkaran, çokuluslu şirketler için standı ve sergi tezgahı olmadan birbirlerini görme fırsatı veren bir Kongre fuarı. Davos 23-25 Ocak 2018 arasında 3 gün 2 bin 500'ün üzerinde katılımcıya ev sahipliği yaptı. Zirveye, 1.074 Üst düzey şirket yöneticisi 40+ Ülke lideri %18 i kadın olmak üzere 4 Grammy ödülü sahibi müzisyen (Bono, , Yo-Yo Ma, Peter Gabriel),aktör Leonardo DiCapriove Formula 1 pilotu Sebastian Vettel katıldı. Davos'a gitmek için ya davetli olmanız - ki bir ülke lideri ya da üst düzey şirket yöneticisi olmadığınızı var sayarsak, sosyal sorumluluk projelerine önem veren bir şirketten ya da sivil toplum kuruluşundan geliyor olmanız gerek. Ayrıca, şirketinizin sizi Davos'a göndermesi için 27 bin dolar ödemeye ikna etmeniz gerek.Bu arada davetiye ücretine pahalı otel konaklaması ve WEF üyelik ücreti dahil değil.Kaynak: Dünya Ekonomik Forumu
Davos Zirvesini, belli bir zengin tabakanın dünyada bu kadar savaş ve mülteci krizi varken, çokuluslu şirketleri için standı ve sergi tezgahı olmadan birbirlerini görme fuarı olarak adlandırmak yanlış olmayacak.
Niye mi? 3 gün süren bu fuarda ana konu mülteci krizi ve iklim değişikliği oldu.AB ülkeleri 1960 dan bu tarafa yerli halkının yapmaya yanaşmadığı işler için Gast Arbeiter-Misafir işçi getirdiği günleri unutmuş gibi gün ve gün mülteci almamaya ve/veya gittikçe kabul edecekleri mülteci sayısını azaltma peşindeler. ABD, global warming önlenmesi için sanayicilerini yeni yatırımlara kalkarak, fabrikalarına filitre takma masraflarına girmemeleri bakımından,iklim değişikliği zirve toplantısına katılmayı reddettiği biliniyor. Sizce, uluslararası şirketler 3 gün içinde ne konuşurlar. Kudusü mü? Şu fuar bitse de gelmişken Davos’ta kayak ve kar topu oynamaya gitseyi mi? Zirve dünya sorunlarını çözme yollarını aramak için bir araya gelmediği kesin. Aynen, muazzam bir gelire sahip kendi bankası olan Vatikan’ın mülteci ve yoksulluk için finansal yardımdan ziyade dua ile yetinmesi gibi.
1971 yılından bu tarafa 44 yılda bir araya gelen Davos katılımcıları Kongre turizminden ziyade şu konuları konuşabilirlerdi:
- Nikola Tesla tarafından başlatılmış HAARP’ı yüksek frekansta yüksek enerji çıkışları ile iyonosferin ısıtılması ve burada bir takım değişimler yapılarak depremleri motive edip etmediğini.,
-Rusya ABD arasında Siber saldırı konusunun ilerde getireceği tehlikeleri,
-Akıllı telefonların terörizmde kullanılmasını, ülkelerin birbirini dinlemelerinde alınacak önlemleri,
-Bilim adamları, “ELF dalgalarının kasıtlı ya da kazara bir fay hattına yönlendirilirse korkunç bir deprem oluşması kaçınılmaz olduğunu belirtiyorlar.Bunun doğru olup olmadığının irdelenmesini,
Dünya’nın güneş etrafında döndüğünü iddia ettiği için hapislerde çürüyüp, 1643 yılında ölen Gallilo’nun doğru söylediğini 350 yıl sonra atikan’nın teyid ettiği gibi;.
- doğru akım da israr eden Thomas Edison’un, radyo sinyallerini sahiplenen Marconi’nin Nikola Tesla’nın bulduğu patentleri ve alternativ akımının varlığını arkasına aldığı kartellerle yok sayan anlayış için “iadeyi itibar” kararı alabilirlerdi.
Sonra da Davos’a gelmişken, Mülteci sorunu ile ilgili temenniler halledilmeden,Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Başkanı Angel Gurria'yı zirvenin ardından bir pistin tepesinde rahatça kayarken ve kar topu oynaken görmeniz son derece olası olurdu. Küresel ısınma konusuna el atacak olurlarsa, bu kez karlar erir. Bundan böyle,Davos'ta kayak da olmaz kar topu da oynanmaz.
