AKDENİZİN TILSIMI SIĞLA

TURGAY MUTLU 30/01/2023 - 08:33:27

         Muğla’mızın tek taş yüzüğü olan Sığla, doğanın Karya bölgesine bir armağanıdır. Akdeniz’in tılsımıdır Sığla. Sığla yağı mide ağrısına, sivilcelere, baş ağrısına, ses kısıklığına ve ümükteki faranjite bile iyi gelir. Kabuğuna buhur deriz. Buhuru da yani kabuklarını mevlitlerde ve cenazelerde yakarız. Kokusu biraz tarçına benzese de aroması çok güzeldir.

          Sığla sadece Muğla bölgesine ait olmasına rağmen Asur tabletlerinde bile bahsediliyor. Antiseptik, anti bakteriyel özelliklerinden dolayı Mısır mumyalarında, parfümeride koku sabitleyici olarak parfümün icadından beri kullanılmış. Hipokrat’ın İbni Sina’nın reçetelerinde çeşitli amaçlarla yer almıştır. Bir nevi hayat iksiridir.

             Sığla ve Sığla yağı nereden aklınıza geldi diye sorabilirsiniz? 14-15 Eylül 2022’de Marmaris Kalimerhaba Derneği tarafından düzenlenen ‘’Savaştan Barışa 500 yıl’’ adlı etkinliğine ve yerel yazarların kitap imzalama gününe katılmış ve orada Sığla kitabının yazarı Hakkı Çopuroğlu ile tanışmıştık. Birbirimizle kitaplaştık. Yoğunluk nedeniyle yeni okuyup bitirdim kitabını. Çok güzel bir kurgu ile sığla’yı bize tanıtmış yazarımız. Kalemine sağlık. Kültürkent Kuledibi Yayınları tarafından basımı yapılan bu güzel romanı mutlaka okuyunuz.

              Hakkı Çopuroğlu, Adana doğumludur. İlk, orta ve Liseyi İnebolu’da okudu. Daha sonra, HÜ Jeoloji mühendisliği bölümünden mezun oldu. Bir süre MTA da çalıştıktan sonra Marmaris’e geldi. Uzun yıllardır Marmaris te yaşıyor. Sığla ağacı ile ilgili 10 dan fazla üniversite ile çalışmaktadır. Bu konuda; Muğla’nın tüm okullarında konferanslar ve ayrıca köylerde eğitim vermiştir. Türkiye’nin ilk çevre programı ‘’Gülümseyen Bir Dünya İçin’i ’’ gerçekleştirmiş, belgeseller çekmiştir. İstanbul’da çevre çalışmalarında bulunmuş, yüzlerce okulda konferanslar vermiştir.

               Sığla Doğa’nın Muğla (Karya) bölgesine bir armağanıdır. Bu roman Sığla ağacı’nın özelliklerini roman diliyle anlatırken, aynı zamanda Sığla Ağacı etrafında şekillenen iki aşk hikayesini anlatmaktır:

Bir tanesi günümüzden başlayıp iki bin yılı aşkın süre önce Doma’dan başlayıp Marmaris te sonlanan, diğeriyse günümüzde geçen botanik öğrencisi Doğa Hanımla Arkeolog Barış Beyin hikayesi.

               Diğer yandan bu kitap sizi hem Muğla Bölgesi’nin özellikleriyle tanıştıracak, bir yandan da Santos’daki Harpiler anıtından Letoon’a, Patara’ya, Saklıkent’e, Kaunos’la Biblos’un hikayelerinden Sultaniye Kaplıcalarına, İztuzu’nda Caretalara, Sedir Adası’nın kumlarından Knidos Afroditi’ne, tıbbın kurucusu Hipokrat’a, Kraliçe Artemisia’ya, Mouselos’dan tarihin babası Heradot’a kadar tanışacak ve ülkemizin zenginliklerini göreceksiniz.

          Romanda yazılanların bir kısmı yazarın kurgusu olmakla birlikte olaylar ve tarihler doğru bilgi ve araştırmalara dayanmakta olup tarihle bire bir örtüşmektedir. Kitabın hem bir roman hem bir kaynak olduğu ortaya çıkıyor. Aynı zamanda Muğla bölgemiz için rehberdir. Mitolojiyi ve arkeolojiyi sevenler mutlaka okusunlar. Zevkle okudum. Öneriyorum…