Büyük bir dahi, büyük bir insan Mustafa Kemal Paşa'm sonsuza dek kalplerde, nesiller boyu yaşayacaktır.

19 Mayıs. Anıtkabir duygu seli ile dolup taşacağı gündür. 19 Mayıs Anadolu sevinçlerine kavuşulacağı günlerin adım adım başlangıcıdır.

Anadolu işgal ve zulüm altında. 15 Mayıs’ta Yunanlıların İzmir’i, diğer güçlü emperyal devletlerin Anadolu topraklarımızı, vatanımızı paylaştığı, işgal ettiği günlerdir.

Padişah Vahdettin ile sarayda görüşen Mustafa Kemal Paşa, sarayın merdivenlerinden inerken her an tutuklanabileceğini biliyordu.

Vahdettin ona “Paşa, Paşa bu devleti ancak sen kurtarabilirsin, başarılarını biliyorum” demektedir.

Ancak Vahdettin Anadolu’da başlayan Türklerin ön direnişlerini kırmak için Mustafa Kemal Paşa’yı görevlendirecektir.

Tarihsel gerçektir ki, Mustafa Kemal Paşa Türklerin yabancı işgal ve zulmüne karşın direnişini başlatarak Anadolu’yu ve Türk milletini özgür, Cumhuriyet günlerine kavuşturacaktır.

Sarayın merdivenlerinden iner. Vahdettin’i n yaveri Mustafa Kemal Paşa’ya Zat-ı Şahane’nin size bir hediyesi var diyerek, altın bir saat hediye etmiştir.

Mustafa Kemal Paşa saraydan çıkınca doğru evine gider şöyle anlatır; Vahdettin uzun süre gözlerini kapatır, sarayın penceresinden boğazı seyreder. Sonra gözlerini kapatarak konuşur ve Mustafa Kemal Paşa’yı görevlendirir. Boğazın sularını düşman işgal kuvvetlerinin donanmaları tutmuştur.

Bandırma vapurundan ve kaptanından da söz etmek gereklidir şimdi.
Mustafa Kemal Atatürk daha sonra bu görevlendirmeyi uzun uzadıya yanı başındaki adam Falih Rıfkı Atay’a ayrıntılarını anlatır.

“Bandırma vapurunu üç gün üç gece süren maceralı yolculuk sonunda Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkmasını ve milli mücadelesini başlatan o yolculuğun kaptanı İsmail Hakkı kaptandır. Gemi yola çıkmadan haftalar önce bakıma alınmıştır. Bir gece yarısı gizlice değil, güpegündüz sarayın bilgisi dahilinde yola çıkmıştır. Sarayın merdivenlerinden heyecanla iner, Mustafa Kemal Paşa. Samsun’a çıkan yalnız Mustafa Kemal Paşa değildir. Ve, yanında on sekiz silah arkadaşı vardır. Anadolu’da milli mücadele çoktan başlamış, kongreler ve Cumhuriyet’e varan süreçler ve savaşlara girilmiştir.

İsmail Hakkı Kaptan 1940 yılında yaşama veda etmiştir. Samsun’a çıkarken Bandırma vapurunun kaptanı İsmail Hakkı beyin o dönemde 28 yıllık deniz deneyimi vardır ve Karadeniz’i avucunun içi gibi bilmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün milletinde gönül ateşini yaktığı gündür Samsun’da bugün.

Bir genç bugün Sen’in için şunları yazmaktadır.

SEVGİLİ ATA’M
Ben, bize bıraktığın cennet yurdun bir köşesinden sana sesleniyorum. Seni hiç görmedim, seninle konuşamadım. Seninle aynı havayı teneffüs edemedim.

Sana, içine yurdumun kokusu sinmiş bir mektup yazıyorum. Her kelimesinde Akdeniz’i, Karadeniz’i göreceğin; Her cümlesinde İzmir’i, Ankara’yı okuyacağın ve her hecesinde Samsun’un yaylalarını, çiçeklerini, pınarlarını hissedeceğin. Mektupta beni, bizi, kısaca tüm ulusumu göreceksin.

Kim bilir ne çok özlemişsindir Anafartalar’ı, Çanakkale’yi, İzmir’i. Belki hala özlemini duyuyorsundur, Samsun’a ayak bastığın ilk günü… Bize ders olarak anlatılan Çanakkale’den, Arıburnu’ndan şehitlerimizin sesini, Bandırma vapuruyla Samsun’a yol aldığın Karadeniz’den köpük köpük deniz kokusunu gönderiyorum.

Ben, Sen’i seviyorum Atatürk’üm. Seni çok seviyorum. Sana ve yurduma layık biri olarak yetişeceğime söz veriyorum. “ Sen” bizlere klavuzluk etmeyi sürdüreceksin. Sen’in rehberliğinde çağdaşlığa, uygarlığa, bize gösterdiğin hedeflere, aklın ve bilimin ışığına kavuşacağız. Sensiz olmuyor… Olmuyor sevgili Atatürk’üm…”

Bir genç yazdığı mektupta duygulandırır, dalgalandırır bayrağımızı, ülkümüzü, Sen’i Ata’m.

Kalbimizin attığı yer Anıtkabir’desin. Dünya ülkelerinin her daim kalbi Sen’in için atmaktadır. Anıtkabir Ata’m yüzyıllarca gönülleri yakmaya devam edecek. Türk milletini şefkatle bağrına basacaktır.

Bu büyük mücadelende Sen’i arıyor, anıyoruz Büyük Ata’m. Çağı ve ufukları delen göklerin sonsuzluğu Sen’de bugün.

Ard arda büyük eserlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında toplayan ve adım adım ülkesini zafere, barışa ve dostluğa götüren bir Büyük Mustafa Kemal Atatürk bugün kalplerde yaşatılacak... Daima her gün...

Egemenliği kayıtsız şartsız ulusa dayandıran Sen’sin...

Bugün tüm kalpler Sen’in için çarpıyor. Güneş yeniden ufuklardan Sen’in için doğuyor, büyük Atam.