15 Temmuz’un En Önemli Sonucu

Erhan Ayaz 05/10/2016 - 18:19:45

15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olması Türkiye’nin büyük bir uçurumun kıyısından dönmesiyle sonuçlandı. Eğer darbe başarılı olmuş olsa idi şuan muhtemelen ülke kanlı bir iç savaşı ve darbe koşullarını beraber, aynı anda yaşar durumda olacaktı. Kuşkusuz bu ahmak kalkışmanın ardından devletin kurum ve kuruluşlarıyla bir reaksiyon göstermesi beklenir bir durumdur. Fakat bu reaksiyonun mahiyeti hukuk sınırları içerisinde kalmalı ve çeşitli mağduriyetler yaratmamalıdır. Bu mağduriyetler hem bireysel anlamda hem de devletler arası boyutta olabilir. Tabii burada naçizane iki tespiti yapmakta yarar var.

Bu tespiletlerden ilki devletin bu kanlı darbe girişimine karşı gösterdiği reaksiyonun boyutu ve bu reaksiyonun Türkiye’nin uluslararası imajına ve değerine vereceği zararın maddi boyutudur. Kuşkusuz Batı dünyası darbe girişimin büyüklüğünü ve Türkiye’nin ne kadar ciddi bir badire atlattığının çok geç farkına varmıştır. Fakat Türkiye’de kamu diplomasisi araçlarını darbe girişimin boyutunu anlatacak nitelikte kullanamamıştır. Bahsettiğimiz FETÖ yapılanmasının devlet içinde nasıl ve ne şekilde konuşlandığı malumunuz olmakla beraber bu konuşlanmanın Batı dünyasında algılanması ise bir o kadar zordur. Batı dünyası için çok uzak bir devlet içi kadrolaşmanın anlatılmasının da bir o kadar güç olacağı ortadadır. Türkiye’de iç kamuoyunca laik, muhafazakar, milliyetçi, Alevi, Kürt tüm siyasi kamplarda FETÖ yapılanmasının Türkiye’nin çok büyük bir sorunu olduğu konusunda genel bir kabul artık oluşmuştur. Bu yapının Türkiye’nin geleceği için ne kadar önemli bir tehdit olduğu iç kamuoyu tarafından artık bilinmektedir. Sorunun boyutu dış kamuoyu tarafındadır. Batı’nın 15 Temmuz’u anladığını söylemek şu an için mümkün değildir. Bu amaçla ABD’ye ve diğer Batılı başkentlere giden heyetlerin konuyu sağlıklı şekilde aktarabilmesi için ise en önemli konu Türkiye’nin Batılı değerleri koruyarak bu süreci götürmesi ve soruşturmaları evrensel hukuk değerleri altında sonuçlandırmasıdır.

Burada ise şu an ki durum Türkiye’nin Batı kampından söylem düzeyinde uzaklaşmasının alınan kimi kararların Batılı güçler tarafından pratikte de Türkiye’nin Batıdan uzaklaştığı algısını hasıl kılmaktadır. Bu duruma sebebiyet veren adımların ivedi şekilde sonlandırılması ve 15 Temmuz’u anlatacak mekanizmaların daha kapsamlı hale getirilmesi elzemdir. Yaklaşık 80.000 devlet memurunun Gülen Hareketine bir şekilde bağlı olduğunu, sadece Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yaklaşık 45.000 kişinin görevden alındığını düşündüğümüzde Batı’ya bunu doğru anlatmak Türkiye’nin imajı için çok önemlidir ki bu bahsi geçen rakamlar içerisinde hak mahrumiyetlerinin yaşanmaması da diğer bir gerekliliktir. Son günlerde kapatılan televizyon kanalları, radyolar, gözaltına alınan gazeteciler Türkiye’nin uluslararası arenadaki algısına büyük zarar vermektedir. Darbenin doğru anlatılabilmesi için atılan her adımın evrensel insan hakları ve hukuk değerlerine sahip olması gerekmektedir.