MUÇEP: “Biz istemiyorsak yapamazlar!”

Yarımada Gazetesi 06/06/2017 - 12:21:05 Bu haber 794 kere okundu
MUÇEP: “Biz istemiyorsak yapamazlar!”

Muğla Çevre Platformu üyeleri, 5 Haziran Çevre Günü’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletilmek üzere bulundukları ilçelerin kaymakamlıklarına, zeytinlik alanları ilgilendiren ‘Sanayi Üretimini Geliştirme Torba Yasası’ , doğal sit alanlarının yeniden değerlendirilmesi projesi ve Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonun geri çekilmesini içeren dilekçe verdi. MUÇEP ayrıca, milletvekillerine de zeytin yasası için açık mektup yolladı.

Dünya Çevre Günü’nde bir de vatandaşlara seslenen MUÇEP,  vatandaşları sorumluluk almaya davet etti. Dünya Çevre Günü’nde yazılı bir açıklama yaparak doğal varlıkları korumak için bir an evvel harekete geçilmesi gerektiğini bildiren Muğla Çevre Platformu, “Doğaya ve yaşama değer veren yurttaşlar” diye başlayan açıklamasında şu sözlere yer verildi:

“Doğa biz olmadan da var olabilir, ya biz?”

“Doğaya ve yaşama değer veren yurttaşlar; 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde, gezegenimizin ve ülkemizin tüm doğal varlıklarına insan faaliyetlerinden kaynaklanan tehditlerin arttığı bir süreçte, sizleri de sorumluluk almaya davet ediyoruz. Karamsarlığa vaktimiz yok! Hepimiz hemen şimdi doğal varlıkları korumak için harekete geçmeliyiz. Dünyayı ve Türkiye’yi korumak için her birey çok şey yapabilir… Kolları sıvamalıyız! Türkiye’deki pek çok noktada, ekonomik kalkınma bahanesiyle doğal varlıkların ikinci plana atıldığını üzülerek görüyoruz. Oysa yaşamımızı sürdürebilmemiz ancak ve ancak doğal varlıkların korunmasına bağlıdır. Doğa biz olmadan da var olabilir, ya biz? Biz insanlar doğanın sahibi değil, yalnızca bir parçasıyız.

“Sanayi Üretimini Geliştirme Torba Yasası geri çekilsin”

“5 Haziran Dünya Çevre Günü”nde, herkesi sürdürülebilir yaşam için doğanın bir parçası olmaya davet ediyoruz. Ülkemizin tüm karar vericilerini, Hükümeti Ve Türkiye Büyük Millet Meclisini, “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”ne uyumlu politikalar üretmeye ve imzalanan uluslararası çevre koruma anlaşmalarına uygun olmayan tüm yasaları iyileştirmeye davet ediyoruz. Ülkemiz ormanlarının, zeytinliklerinin, meralarının, sulak alanlarının ve tüm kıyılarının onları katledecek maden şirketleri lobisine, taş ve mermer ocaklarına, HES’lere, RES’lere, termik ve nükleer santral işletmelerine, organize sanayi tesislerine, yeni tanımlanan “Özel Sanayi Bölgelerine“ tahsis edilmesine ve/veya kamulaştırılmasına itiraz ediyoruz. Başta zeytin üreticileri olmak üzere, bizlerin ödediği vergilerimizle bu katliamın teşvik edilmesinisağlayacak “Sanayi Üretimini Geliştirme Torba Yasası”nın derhal geri çekilmesi talep ediyoruz.

“Ülkesini seven tüm bireyler sorumluluk alarak bilgilenmeli”

“Muğla çevre platformu olarak, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde, ülkesini, doğayı ve yaşamı seven tüm bireyleri kendi yaşamlarında ve çevrelerinde mevcut doğal varlıkları tehdit eden uygulamaları takip etmeye, sorumluluk alarak bilgilenmeye ve gerekli mercileri bilgilendirmeye; bu yolda emek harcamaya davet ediyoruz.

“O değişiklikler hayata geçerse…”

“Her birey bulunduğu ilde, ilçede, köyde, mezrada, yaşamı ve doğayı tehdit ettiğini düşündüğütüm uygulamaları, her yeri betona dönüştürecek tüm yatırımları/faaliyetleri takip etmeli ve komşularıyla, dostlarıyla bir araya gelip çözüm aramalıdır. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) olarak, tüm bileşenlerimizle ve destekçilerimizle herkesi uyarıyoruz: Muğla ili özelinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, bir ‘inşaat’ firmasına yaptırılan, “Dört Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma” başlığı altında bir değerlendirme raporunda önerilen değişiklikler hayata geçerse; Bu planla öngörülen değişiklikler gerçekleşirse, Muğla Bölgesindeki Doğal SİT Alanları yapılaşmaya açılacak ve bu da kıyıların, sulak alanların, zeytinliklerin, ormanların ve su havzalarının büyük oranda yok olmasına neden olacaktır.

“Devredecek doğa mirası kalmayacaktır”

“Bakanlığın bu projesi, bölgede daha önce yapılmış birçok bilimsel çalışma ile de bağdaşmamaktadır. Bu planların gerçekleşmesi halinde tarım, hayvancılık, zeytincilik, arıcılık, mavi yolculuk ve eko-turizm başta olmak üzere birçok alanda geri dönüşü olmayan tahribatlar olacak ve Muğla Bölgesinde gelecek kuşaklara devredecek doğa mirası kalmayacaktır. Daha şimdiden, sanki bu raporda önerilen değişiklikler onaylanmış gibi; Raporda SİT derecesi düşürülen ve kaldırılan yerlerde yapılmak istenen inşaatlar için ‘imar planları’ askıya çıkarılmıştır.  

“Biz istemiyorsak yapamazlar!”

Muçep olarak herkesi; “yaşamlarımızı ve doğamızı savunmaya” davet ediyoruz! Biz istemiyorsak yapamazlar! Bu cennet toprakların günleri sayılı değildir! Konu, sadece biz değiliz; çocuklarımız, torunlarımız ve geleceğimiz! Kararlıyız; haklıyız; korkmuyoruz ve kazanacağız! Yöremiz ve ülkemiz kamuoyuna saygı ile duyururuz.”

Dilekçede ne deniyor?

MUÇEP tarafından ilçe kaymakamlıklarına verilen ve Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonun geri çekilmesi istenen dilekçede şu sözlere yer veriliyor:

            TC.ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINA

         GÖNDERİLMEK ÜZERE

      BODRUM KAYMAKAMLIĞINA

Konu: İl ve ilçemiz genelinde tabiat varlıklarımız aleyhine yapılan mevzuat değişiklikleri ve uygulamaları hakkında itiraz. 

5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle anayasa, ilgili kanunlar ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan haklarımı kullanarak,

TBMM’nin;

binlerce senedir Batı Anadolu halklarının geçimini sağlayan zeytinliklerimiz hakkında,

“1 dekarlık(dönüm) alanda 15 ağaçtan aşağı zeytin varsa; o yer zeytinlik sayılmaz”, “İçinde zeytin olsa dahi, 25 dönümden küçük alanlar zeytinlik değildir”, “başka yatırım alanı bulunamaması halinde, kamu menfaati gerektiren yatırımlara açılabilir”

gibi maddeler içeren bir kanun çıkarmasını; bu yerleri turizm, maden, enerji gibi yatırımlara açmasını; termik santraller uğruna ilimiz Yatağan-Turgut’ta yaşandığı gibi özel mülklerin kamulaştırılmasını; bu yasal düzenleme nedeniyle tüm Ege ve Akdeniz’de milyonlarca insanın işini, köyünü terketmeye zorlanacak olmasını yanlış buluyor ve bu kanunun uygulanma aşamasında anayasanın, çevre kanunlarının, uluslararası sözleşmelerin gözönünde bulundurulmasını istiyorum.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının;

1-    2013’te ülke genelinde başlatılan ve ilimiz Muğla’da bir emlak şirketine ihale edilen Dört Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi’nin bir sonucu olarak, doğal sit alanlarımızın tanım, kategori ve statülerinin değiştirilmesini; ilimiz kıyıları başta pek çok korunan alanımızın yapılaşmaya açılmasını;  telafisi mümkün yatırımlara, telafisi mümkün olmayan tabiat varlıklarımızın feda edimesini doğru bulmuyor ve bu düzenlemelerden vazgeçilmesini istiyorum.

2-    31.05.2017 tarihinde askıya çıkarılan Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu’nu;

doğal sit alanlarımız hakkında yapılmış olan düzenleyici yeni işlemlerin geçerliliğini ilan etmesi; orman dahil, korunan alanlarımızda madencilik, enerji, turizm gibi yatırım uygulamalarının kendi özel kanun ve yönetmeliklerine tabi olacağını belirtmesi; bu tür yatırımların sektörel çatışmasını ve korunan alanlar çakışmasını önlememesi; bütüncül olmayan özelleğini koruyor olması; ilgili yasaların belediyelerin plan yapma yetkisini gaspetmesi gibi nedenlerle yanlış buluyor ve iptal edilip demokratik, bilimsel yöntemlerle yeniden yapılmasını istiyorum.

Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.”

Haber Merkezi

 

Yorum