Sağlıklı olarak yaşamını sürdürmek isteyen her kadın, sağlığını en çok tehdit eden hastalıklardan da haberdar olmalı... Kendinizi nasıl korumanız gerektiğini bilmek, bu hastalıkların bir tehdit olmaktan çıkması ve tedavi edilebilmesi demek... Sağlıklı yaşam şansını yakalamak için kadınlar ve uzmanların işbirliği içerisinde olması gerektiğinin altını çizen Acıbadem Bodrum Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi’nden Radyolog Prof. Dr. Selma Tükel, her kadını düzenli takip yaptırmaya davet ediyor.
Meme kanserine karşı yaşanan korku, bazı zamanlarda bu sağlık sorununu yok saymamıza ve görmezden gelmemize neden olabiliyor. En sık kullandığımız bahanelerden biri de “Ama benim ailemde yok… ” Meme kanserinde aile öyküsü önemli olsa da, nedenlerden sadece yüzde 10’unu oluşturuyor. Oysa sadece kadın olmanın bile meme kanserinde yüzde 64 oranında etkili olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Selma Tükel, kadınlara uzmanlarla işbirliği içerisinde olma çağrısında bulunuyor: “Birlikte, doğru ve düzenli protokoller ile takipler gerçekleştirildiğinde, meme kanserinin tedavi edilme başarısı yüzde 90'larda seyredebiliyor. Hatta meme kanserinin evre 0-1’deki tedavi başarısı yaklaşık yüzde 92 oranını buluyor.”
Her meme dokusu farklı
Bilinmesi gereken bir diğer önemli konu ise her kadının meme dokusu özelliklerinin birbirinden farklı olduğu... Bununla ilgili parmak izi benzetmesi yapan Prof. Dr. Selma Tükel, her meme kanseri seyrinin kişiden kişiye farklı olacağını belirtiyor: “Meme kanseri olan bir kadının yaşadığı sorunlar, bir diğer kadının yaşayacaklarını temsil etmiyor. Bu nedenle kanser ile ilgili sorunların hemcinsler ile değil, doktorlarla paylaşılması gerekiyor. Radyolojik yöntemlerin meme kanseri tanısında çok önemli bir yeri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Selma Tükel, doğru zamanda doğru görüntüleme yöntemi ve dikkatli bir değerlendirme ile artık meme kanserine erken tanı koyulabildiğini aktarıyor.
Düzenli takip önemli
Radyolojinin bir anlamda ‘yorum bilimi’ olduğunu söyleyen Prof. Dr. Selma Tükel, günümüzde ileri teknoloji sayesinde en detaylı ve net görüntülerin elde edilebildiğini belirtiyor. Prof. Dr. Selma Tükel, “Bu görüntülerin hiçbir detayı atlamadan en doğru şekilde yorumlanması, düzenli takiplerle doku özellikleri tanımlandıktan sonra kişiye en uygun takip protokollerinin belirlenmesi gerekiyor. Kişinin üzerine düşen görev ise, takiplerini düzenli olarak yaptırmak” diyor.
Teknik donanım olmazsa olmaz
Meme kanserinde erken tanının hasta, klinisyen ve radyoloğun oluşturduğu bir ekip işi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Selma Tükel, teknik donanımın da bu işte olmazsa olmazlardan biri olduğuna vurgu yapıyor: “Örneğin kullanılan tüm alan dijital mamografi sistemi, son teknolojik gelişmeleri kullanarak memeye verilen radyasyon dozunu yüzde 45 azaltıyor. Mamografiye destek olarak zaman zaman kullanımına başvurduğumuz klasik B-mod ultrasonografik inceleme yanında, sonoelastografi olanağı da bulunmakta... Sonoelastografi, dokuların sertliğini renklerle kodlayarak (kırmızı, sarı, yeşil ve lacivert) bir anlamda memenin renk haritasını oluşturuyor. Böylece gereksiz biyopsi oranları azalıyor ve meme içindeki sert kitlelerin algılanması sağlanıyor.”
Hangi yaşta hangi tarama yöntemi kullanılmalı?
Prof. Dr. Selma Tükel, meme kanserinde erken tanı için 40 yaş ve üzerindeki kadınlara üç temel kontrol yönteminden bahsediyor:
-Her ay, mümkünse aynı dönemde (tercihen adet bittikten hemen sonra, gebelik ve menopoz dönemlerinde ise her ayın aynı günlerinde) kendi kendini muayene etmek,
-Yılda bir doktor muayenesi,
-Yılda bir mamografik incelemenin yapılması.
40 yaş öncesi kadınlara ise, ayda bir kendi kendini muayene ve iki yılda bir doktor muayenesini öneren Prof. Dr. Selma Tükel, herhangi bir bulgu saptandığında bu yaş grubu kadınlarda, ultrasonografi ile meme dokusunun görüntülenebildiğini belirtiyor. Ayrıca meme kanserinin görülme oranları 20’li yaşlardan itibaren arttığı için gençlerin de bu konuda bilgilendirilmesi önem kazanıyor.
Günlük yaşamın getirdiği zorluklar, beslenme şekli ya da genetik özellikler gibi birçok neden ile tüm dünyada...
Kullanımı milattan önceye kadar dayanan yaban mersini ve dağ çileği, bünyesinde barındırdığı antioksidan özelliği ile...
Artan nüfus sebebiyle, sağlık hizmetlerinin yetersiz kaldığı ilçemizde, iddialı uzman kadrosu ve yılların tecrübesiyle Medlife,...