Hükümlülerin tekneyle tarihe yolculuğu

Yarımada Gazetesi 04/12/2017 - 08:21:25 Bu haber 587 kere okundu
Hükümlülerin tekneyle tarihe yolculuğu

Muğla'da Apollon Tapınağı, tiyatro ve mezarlık kalıntılarının bulunduğu Sedir Adası'ndaki Kedrai antik kentine teknelerle ulaşan 15 hükümlünün de aralarında bulunduğu 25 kişilik kazı ekibi, tarihi kalıntıları gün yüzüne çıkarmak için çalışıyor.

Apollon Tapınağı, tiyatro ve nekropol (mezarlık) kalıntılarının bulunduğu Sedir Adası, her yıl yaklaşık 150 bin yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. 

Kültür ve Turizm Bakanlığınca, Sedir Adası'ndaki Kedrai antik kentinde kazı çalışmalarına başlandı. Çalışmaları 15 hükümlünün de aralarında bulunduğu 25 kişilik kazı ekibi yürütüyor.

Kazı ekibi, adaya karayoluyla ulaşım olmadığı için Marmaris-Gökova karayolunun 20. kilometresinden Çamlı Mahallesi'ndeki iskeleye geliyor. Buradan teknelere binen ekip, yaklaşık yarım saatlik yolculuğun ardından antik kente ulaşıyor.

Tarihi kalıntıları gün yüzüne çıkarmak isteyen ekip, kazı çalışmalarını büyük bir özveriyle yürütüyor.

- "İlk kez arkeolojik kazı çalışmaları başlatıldı"

Muğla Müze Müdürü Sabiha Pazarcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kedrai antik kentinde ilk kez arkeolojik kazı çalışmaları başlatıldığını söyledi.

Çalışmaların Muğla Müze Müdürlüğünce yürütüldüğünü belirten Pazarcı, "Antik kentte yürütülen kazı çalışmalarında adanın tarihi ve arkeolojik kimliğinin ortaya çıkarılması açısından önemli arkeolojik veriler elde edilmektedir. Gökova Körfezi'ne hakim konumda bulunan Kedrai antik kenti, güçlü surlarla çevrelenmiş, sadece denizden ulaşılabilir konumuyla ve korunaklı limanlarıyla her zaman önemli bir merkez olmuştur." diye konuştu.

- "2 bin 200 yıllık tiyatro göz kamaştırıyor"

Bugüne kadar hiç kazı çalışması yapılmamış olan Kedrai Tiyatrosu'nun, Karia bölgesinin az sayıda kentte bulunan tiyatro yapısına sahip olduğuna dikkati çeken Pazarcı, yaklaşık 2 bin 500 kişilik kapasiteye sahip tiyatroda yapılan kazı ve temizlik çalışmalarının ardından oturma sıralarının alt bölümüyle orkestra hakkında önemli verilerin ortaya konulacağı bilgisini paylaştı.

Pazarcı, 15'i Muğla Açık Ceza İnfaz Kurumundaki hükümlülerden oluşan işçilerin de yer aldığı kazı çalışmalarının ay sonunda tamamlanacağını dile getirdi.

- "Bölge, arkeolojik anlamda önemli bir yerleşme"

Kazının bilimsel danışmanlığını yürüten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler de Kedrai antik kentinin bir ada yerleşmesi olduğunu, bölgenin arkeolojik açıdan önem taşıdığını söyledi.

Bölgedeki yerleşmenin surlarla çevrili alanda gerçekleştiğine işaret eden Diler, "Eski belgelerde buranın halkının yarı barbar olarak gösterildiğine tanık oluyoruz. Buradan anlaşılan Kedrai, aslında bir Karia, bir Anadolu yerleşkesidir. Bizim araştırmalarımıza göre buradaki yerleşme 6. yüzyıldan başlıyor. Burada Türk dönemine kadar gelen kesintisiz bir yerleşme var. Ayakta kalan kalıntıların büyük bir kısmı Doğu Roma sürecinden." ifadelerini kullandı.

- "Burası doğayla kültürün çok iç içe olduğu bir yer"

Kazı çalışmalarında önemli verilere ulaşılacağına dikkati çeken Diler, yoğun ziyaretçi baskısı altında olan tiyatro ve Apollon kutsal alanında çevre düzenleme çalışması yapılacağını kaydetti.

Diler, bakanlığın tiyatronun proje hazırlama ihalesini yaptığını anlatarak, şunları dile getirdi:

"Buna yönelik kazı çalışmaları da devam ediyor. Burası arkeolojik ve kültürel varlıklar anlamında ne kadar önemliyse doğal anlamda da o kadar önemli çünkü burası doğayla kültürün çok iç içe olduğu bir yer. Özellikle tiyatrodaki çalışmalarda zeytin ağaçlarının aynı zamanda korunması yönünde de bir çalışma yürütüyoruz. Kazı çalışmasının hemen ardından yürüyüş güzergahını da tamamlamayı planlıyoruz. Ziyaretçiler de bu alandaki kalıntıları daha iyi görerek bilgi almış olacak."

Çalışmalarda çok sayıda yazıta ulaştıklarını vurgulayan Diler, yazıtların hem Kedrai antik kenti hem de kıyı Karia'nın tarihinin anlaşılması yönünden önemli olduğunu dile getirdi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde görevli Uzm. Dr. Şahin Gümüş de tiyatro alanında yürüttükleri sondaj çalışmalarında sahne binası ve oturma basamaklarının bulunduğunu söyledi.

Alanda Bizans dönemine ait yerleşimler de olduğu bilgisini veren Gümüş, tiyatrodaki sahne ve orkestra bölümlerinde Bizans döneminin kısmen tahribatlarının tespit edildiğini sözlerine ekledi.

 

Yorum